futbol muhabbetini bir kenara atarsak insan goulu bir hayalerle dunya adimini atar. her atilan tohum sevaba atilmaz. muhakak ki ebeveynlerin hayaller için atilir. bu hayaller degisiklik gösterir. simdi örnek vermenin bir anlami yok herkes kafasindan versin iste.
herneyse nerde kalmistik... iste bu hayat denen macerada insanlar hayalleri için yasarlar. ammavelakin hayallerini gerceklestirmek için dis güclerle savasmak mecburiyetindedirler. iste buna kader dersiniz hayatin kanunlari dersiniz ne derseniz diyin, kişi gümbürdeyen kadar bu amansiz savasi sürdürür.
ammavelakin günün birinde hayallerinizi gerceklestirmek için savasma gücü bulamazsiniz kendinizde.
koy götüne rast gitsin
vur sirtina rahvan gitsin dersiniz.
kendinizi kaderin eline teslim edersiniz. sanki bir irmakta yelkenlerini kaybetmiş motoru bitmiş dumeni kirik sandal misali akişa birakirsiniz kendinizi.
irmaklarda caglayanlar ve selaleler vardir.
ve günün birinde cumburlob selaleden asaği yuvarlanirsiniz.
ne demiş mayakovski intihar etmeden evvel:
"bir varmış bir yokmuş"
derler hani:
aşkın küçük sandalı
hayat ırmağının akıntısına kafa
tutabilir mi!
dayanamayıp parçalandı işte sonunda
acıları
mutsuzlukları
karşılıklı haksızlıkları
hatırlamağa bile değmez:
odesmis durumdayiz kahpe felekle.
ve sizler mutlu olun
yeter '
gerci hayaller bittiği vakit hayatta biter. eninde sonunda basimiza gelecek olan bir şeydir bu. ne yapalim hayat bu...