bugün

17 ağustos 1999

sıkıntılı bir gündü 16 ağustos, garip bir havası vardı. 13 yaşındayım. o gece ailenin her bireyi farklı odada uyuyor. babam yatak odasında, bir ağbim çocuk odasında diğeri oturma odasında ve ben annemle salondayım. sallantıya uyandım. kıpırdayamıyorum. hiçbir şey düşünemiyorum. anlam veremiyorum. bu gürültü bizim evimizden mi geliyor? niye? zihnim bomboş. niye sallanıyoruz? anem üstüme siper ediyor kendini masanın altına masanın altına gidelim diyor. kıpırdayamıyorum ki düşünemiyorum ki. hem napıcaz masanın altında sığmayız ki oraya hem ne işimiz var orda noluyor? babamın sesini duyuyorum abimleri almış bize sesleniyor, annem beni tuttuğu gibi sokak kapısına yöneliyoruz. belki de 2 saniyede iniyoruz o merdivenlerden ayaklarım yere basmadan.

ve bir barakada giriyorum milenyuma. nasl girersen bir bin yıla öyle mi geçermiş acaba? bu yüzden mi hep derme çatma ve geçici her şey..