yumuşama dönemi türkiye'de 1960-1980 arasında gerçekleşen batı'ya yöneliş, köyden kente göç ve sanayi'nin etkisini arttırması itibariyle önemlidir.
yumuşama dönemi'nde 1950-1960 arası yapılan tarıma yöneliş hatası** terk edilmiş ve tarımdan sanayi toplumuna geçiş hız kazanmıştır.
bununla birlikte avrupa'da sanayi devrimi süresince oluşan köyden kente göç, işçi sınıfı gibi olgular ülkemizde yumuşama dönemi sırasında oluşmuştur.
tarımda makineleşmenin hız kazanmasıyla köylerde işsiz kalan köylüler kentlere göç edip işçi sınıfını oluşturmuşlardır.
bu göç türkiye'deki cumhuriyet'in ilanından beri çoğunluğu oluşturan köylü sınıfının etkinliğine son vermiştir.
köyden kente olan göçün hızının devletin kontrolünden çıkışıyla konut ihtiyacını işçiler gecekondularla sağlamış ve gecekondulardan oluşan bu mahalleler kendi kültürlerini dışarıdan izole bir biçimde yaşamıştır.
yaşanan bu çarpık kentleşme kentler içindeki sosyal eşitsizliği arttırmıştır.
arabesk adını verdiğimiz kültürel akım gecekondular tarafından üretilmiş ve tüketilmiştir.
sınıf farklılığını dramatize bir şekilde anlatan şarkılar, filmler arabesk kültürün ana yapısını oluşturuyordu.
batı ile bütünleşme hareketlerinin başlaması ve sanayinin gelişmesiyle tüketim alışkanlıklarında, reklamlarda büyük değişiklikler yaşandı.
görsel medya ülkemizde yumuşama dönemi sırasında oluştu.
tüketim toplumuna yönelik bir dönüşüm yumuşama dönemi'nde başladı ilk seri üretilen arabalar, televizyonlar bu döneme aittir.
müzikte arabesk'e alternatif olarak batı ezgileriyle türkçe sözlerle bestelenen aranjman müzik öne çıktı bu müziği gerçekleştirenlere örnek olarak barış manço ve moğollar örnek gösterilebilir.
köyden kente göçle beraber toplumun en küçük birimi olan aile de değişime uğradı.
toplumumuzda çekirdek aile tipi geniş aileye karşı arttı ve yaygınlaştı.
öğrenci hareketleri ve işçilerin sendikal faaliyetleri yumuşama dönemi'nde 1961 anayasını'nın yarattığı demokratik ortam sayesinde zirve yaptı. en kanlı ve kalabalık 1 mayıs'lar bu dönemde yaşanmıştır.
gelir eşitsizlği türkiye'de bu dönemde büyük bir artış gösterdi bunun sonucunda toplumda iletişim kopukluğu, suç oranlarında artış ve fırsat eşitsizliği gibi sorunlar baş gösterdi.
ekonomide ithal edilen ürünlerin ülkede üretilmesi üzerine kurulu olan ithal ikameci ekonomi politikası başlarda verimli bir şekilde ilerlerken iç pazara olan üretimin dış pazara ihracat olarak yönlendirilememesi ve enflasyon artışı sebebiyle 1980'lere gelmeden ithal ikameci büyüme yararını sonlandırdı.
ithal ikameci büyüme'nin 60'larda verimli bir şekilde ilerlemesinin türkiye'den almanya'ya çalışmaya giden işçilerin ülkeye döviz ile geri gelmesiyle bağlantısı vardır 70'lerde gelen döviz sayısı sabitlenince büyüme sekteye uğradı.
