söykü dergisi sayı 10 temasız

entry37 galeri
    10.
  1. söykü'nün ilk sayıdan bu sayıya kilometrelerce mesafe katettiğini gözümüze gözümüze sokan sayıdır. 11. sayıyla birlikte değişen formatla (format ki ne format, bomba gibi bir sürpriz) gelişimimiz boyut atlayacak ve okumayıp öykü göndermeyen güruh çok şey kaçıracaktır.

    (bkz: demedi deme)

    not: yorumlar, sıcaklar ve tatil münasebetiyle azıcık rötarlı olarak tam da buraya eklenecektir.

    not2: ekliyoruz yavaştan yavaştan.

    buyrun;

    renkleri görmek .............. turkuaz

    tam anlamıyla bir turkuaz öyküsü. yazar, kendine has üslubu sayesinde hemen öne çıkabiliyor.

    cümlelerin kendiliğinden aktığı, hiç takılmadan, yorulmadan, “şurası da şöyle olsaydı” demeden okuduğum bir öykü oldu bu benim için.

    bu farklı hikayeye yakışan farklı ve umut dolu bir sona bağlanması da, öyküyü bir başka kılıyor.

    grilerin içinde renkleri görebilmemiz mümkün, yeter ki hislerimizin peşinden gidelim. ya da öyle bir şey işte. bir mutlu oldum yahu. yazarımızı tebrik ediyorum.

    biri bizi öldürüyor ................ alpi

    cümlelerin akıcılığı, zaten fazlasıyla sürükleyici olan bu öyküyü hiç es vermeden, bir solukta okumamızı sağlıyor.
    ‘bbg’ formatlı olmasi öyküyü enteresan kılmış.

    az biraz ‘the hunger games’ tadinda ve fazlasiyla basarili buldum. yazarimizi kutlarım.

    benim artık umudum yok ................. efervesantadem

    çocukluktan yetişkinliğe adım adım, insanların umutları, arzuları, ihtiyaçları…

    büyümek ve büyüdükçe o düz mantığı kavramak: “çocuk yapmak değil problem. zaten bir sevgilim var uzun süredir. evleniriz ve bir de çocuğumuz olur. problem cahil cesaretimi kaybetmiş olmam.”

    ve bir şeye bağlanmak. pek çok başka ihtimalin varken tek bir şeye sıkı sıkı sarılıp, onun varlığıyla mutlu olmak. ellerinden kayıp gidivermesiyle nefessiz kalman.

    çok güzel olmuş. yazarı yürekten tebrik ederim.
    0 ...