yazlık dergidir. her türlü kumsal, şezlong, otel odası ve pansiyon atmosferine uygun hikayeler içerir. kısa bir ara verecek olan söykü oluşumunun onuncu sayısıdır.
kategorize etmek gerekirse (çok iyi zeytin yağlı kategorize yaparım) polisiye ve gerilim tarzı bir hikaye diyebiliriz. okurken sırayla birilerinin ölmesi biraz garip geliyor. bölümler biraz daha ayrıntılı olabilirmiş. bölümlerin kısa tutulmasının tek avantajı okunabilirliği arttırması olmuş. e sonu da bi garip tabi hikayenin.
öncelikle şunu ciddi olarak söylüyorum ki ben bu yazarın hikayelerini okurken farklı sekmede en az iki adet sözlük daha açık duruyor. önce kendi çapımda türkçeleştiriyorum. kullandığı ağır dil -en azından benim- yabancı olduğum bir dil. bu güzel görünebilir. hikaye boş beleş bile olsa -ki değil!- en azından bir iki kelime öğreniyorsunuz. ama zararı da yok değil. okumayı kesmek ve kelimenin anlamına bakmak ilk okuyuşta bütünlüğü bozuyor.