bugün

aldanırım

kimse okumazsa okumasın lan ama hikayem geldi anlatmam lazım. okuyan olursa da şimdiden teşekkürler efendim. *

sene 2000 kaç hiç bilmiyorum hatırlamıyorum. ergenim ve ilk aşkını arayan bir serseri gibi mahallenin kızlarını kesiyorum neyse biri var çok ama çok güzel kendi kendime diyorum ki ulan vay be bu kız bize bakmaz ki. bakkala gidiyor peşindeyim, internet cafeye gidiyor peşindeyim ne yapsam kendimi çaktıramıyorum kıza. kız resmen beni görmüyor.

neyse bir gün yine çıktı bu dışarı bakkala gidiyor sonra internet cafeye gelir inşallah diye dua ettim duam kabul oldu cafeye geldi pardon bana ayırabileceğin 1 saatin var mı diye sordum. niye istiyorsun ki gibi bir cevap aldım. günlerdir peşindeyim dedim, evet fark ettim dedi kızardım bozardım gel dedim konuşacağız.

geçtik ıssız bir yere alttan giriyorum yok üstten giriyorum yok bir türlü sevgilin olurum demiyor dedirtemedim. he bu arada adı emine çok güzeldi hala daha öyle... neyse olmuyor işimiz bir türlü en sonunda keçisin kızım dedim, ne? dedi ben de tekrarladım keçisin kızım keçisin işte dedim. başladı gülmeye iyi tamam dedi sana bir şans vereceğim. kabul etti akşam ilk buluşmamız olacak parkta emineyle. heyecanlıyım kalbim yerinden fırlayacak. neyse geldi bu oturduk muhabbet falan filan derken bu gitti.

yazın başında sevgilim olmuştu ve bir gün kısa bir süreliğine ayrıldık aramız bozuldu. benim en yakın arkadaşım vardı adı atilla en yakın arkadaşım ama orospu çocuğunun tekidir o o ne şirret, içten pazarlıkçı, yüze gülüp arkadan vurandır o. biz emineyle ayrılınca gidip aşığım ben sana demiş tabi bunlar çıkmaya başladılar ben tabi hala inanamıyorum gözlerimle görmeden inanmam dedim ve kulağımda o sıradad yaşar'dan aldanırım çalarken el ele tutuşa tutuşsa takıldığımız mekana geldiler ben bunları görünce şoka girdim resmen yıkılmıştım hemen orayı terk ettim eve gittim ve belki aralıksız 2 gün boyunca bu şarkıyı dinledim.

aldanırım aldanırım aldanırım gülüşüne...