seyyah

entry64 galeri video4
    9.
  1. yol içinde yol olduran bir gülseli inal şiiri.

    "...
    'hiçbir yere gidiyorum, hiçbir yerden geliyorum süsen
    batağına saplanıyor gözüm, çamurlu ok bölüyor seyrediyorum.'

    saçlarının fırtınasında bilinen düş çemberinde
    kızıl çatıların sahibesiydi, deniz diliyle
    unutulmuş bir deniz bitkisini dikiyordu ön bahçeye
    ısırganotu pelesenk yırttı geçti ateş koluyla
    gece gömüldü. . .
    bütün sahiplerin sultanı bir bebeğin
    gizil dilini kullandı hep, iki su ayracında
    aramızdaki nehir sesimizi gömdü hep
    kil taşlarla, öte tabut kendini reddediyordu
    ve mezar çekiyordu. . .
    gece kuşu göğsümdeki gece kuşu
    göğüs kafesimde mavi göl düşüyle
    köle isteminde, dudak bin kez yaraya dokundu
    kubbenin ve tanımsızdan, uyuklayan ibliskız'dan
    özgürlük sarkacına, bir o yana bir bu yana
    ırmakla ve denizle ve zamanla ve suyla ateşle
    yaseminle tunçla ve . . .

    . . . yine dizlerim toprak düzeyde
    düştüm
    hayatın önüne. . .
    bir kartalla gizli. . .

    bebek soyumuzdan bilginç aynalara
    gözleniyordum ve gözleniyordum
    tutsaktım ve tutsaktım
    bırakıldığım yerde
    o cevher kuyusunda, karanlığın kollarına vermiştim kendimi

    ve yine
    şafak şafak şafak
    gizil kartalın sonuyla . . .

    bir daire çiziyordu ve bekliyordu, bu yüzden her şey
    yeryüzü, suları besliyordu
    ince titrek özenilen kadından
    iki ayrı safir kanat çıkıyordu. . .

    (hazırlanabilirdim bu kanatları kesmeye ve tüy
    bilezik yerine
    uzayın çiçeği)

    siyahi kuzgun bakışlarını armağan ediyordu
    tanıdık bir düş, ancak yabancı parmaklarımızda
    yabancı gülle. . .
    ayraç siz miydiniz!
    diye soruyordu kızıl çatıların kadını, ayraç, ayraç . . .
    o pek besili zambak, cici kuş
    o pek acı suyun tadı dilimde. . .
    düşle beslenmiş ağaç
    bu kez düş sizi bırakıyordu

    yalnızca ırmağın taşlarına takıldı uzun saçlarım
    ah uzun saçlarım benim
    yalnızca gömütteki yıldızla eş
    yeşildi dünya
    işte o kadar yetiyordu ve biliyordu ayraç yıldız
    ve yıldız
    tabutuna çekiliyordu. . .
    ..."
    3 ...