atomium çok alakasız bir yerdedir. zaten bir fuar atraksiyonu olarak inşa edildikten sonra, la kalsın bu burada hoş durdu böyle mantığıyla yapılmış bir yapı olduğundan, etrafında pek bir aksiyon yoktur.
manneken pis denen işeyen çocuk heykeli grand place' tan birkaç sokak ötededir. önünde her daim fotoğraf makinalı uzakdoğulu turistler default olarak bulunur. yanındaki çikolatacıdan güzel çikolatalar toptan olarak ucuz fiyatlardan alınabilir. grand place ziyaret edilecek 1 numaralı yerdir.
ab komisyon ve parlemento binaları bu şehirdedir. parlemento binası lüksemburg meydanı diye bir yerde olup, merkez istasyona 20-25 dakika yürüme mesafesindedir. kesinlikle görülmeye değerdir.
genel olarak çok gri bir şehirdir. merkezde yaşamak pahalı olduğundan, yerliler banliyö alanlarda yaşar. tramvay kullanılarak şehir merkezine en fazla 20-25 dakikada ulaşılır.
adliye binası favorimdir.
flaman bölgesi kadar düzlük değildir. limburg kadar da dağlık değildir. ama inişleri çıkışları vardır.
bilingual bir şehir olduğundan genelde en az 2 dilde tabela bulunduran dükkanları dikkat çeker.
son olarak, o kadar ab merkezi olmasından, ab komisyonu başkanına yolda yürürken rastlamak, sokak ortasında bisiklet süren bir başbakan' a rastlamak mümkündür. şaşırtıcı olan ise insanların bu figürlere alışık olması ve ilgi göstermemesidir.