bugün

haciz gelen ev psikolojisi

yakın zamanda tarihe karışacaktır.

evet, ev eşyalarının haczedilmesini engelleyen kanun tasarısı meclis adalet komisyonundan geçti, buna göre artık evlerde
televizyon, buzdolabı, çamaşır-bulaşık makinesi, dvd player, bilgisayar, halı, koltuk takımı v.b ev eşyaları haczedilemeyecek.

zaten böyle bir şeyin varlığını da anlayabilmiş değilim.
adamın 40-50 bin lira borcu var ve sen evinden televizyonu, buzdolabını alıp ne yapacaksın? haciz-mezat satsan kaç para geçecek eline...

ama konu bu değil, konu borçlunun evine haciz gönderip konu komşuya rezil olmasın diye bir miktar ödeme kopartmak.
e haliyle bu da hukuka ve insanlığa aykırı bir davranış, ama malesef ülkemiz avukatlarının yüzde 90'ı bu yolla geçimlerini sağlıyor...

bir diğer husus da insanların kanunları bilmemesi, itiraz haklarını kullanmamaları hususunda.
"sikmişim borcu nolacak" deyip hakkında açılan icra davalarına itiraz etmeyenler malesef ev haczine hazırlıksız yakalanabiliyor. işte bu durumda borçlunun önünde üç seçenek var.

1)borcu ödemek.
2)bocu ödeme taahhüdü vermek
3)ananın amına kadar yolun var buyur ne alacaksan al demek...

şimdi şayet borçluysanız ve borcun miktarı büyükse(örneğin 10.000 ve üzeri) en mantıklı seçenek 3 numaralı seçenektir.
zira zaten 1 numaralı seçeneği değerlendirecek imkanınız olsaydı evinize haciz gelmezdi.
bakın 3 numara diyorum tekrar, zira 2 numarayı seçtiğinizde o gün belki para ödemiyorsunuz ama verdiğiniz taahhüt süresinde borcu ödemediğiniz takdirde soluğu hapiste almanız kaçınılmaz, 3 ay tazyik hapis cezasına çarptırılırsınız ve icra takibi devam eder.

ne yazık ki bilinçsiz vatandaşlarımız en çok bu seçeneğe balıklama atlıyor ve sonuçları tabi ki birer sosyal felakete dönüşüyor.
buyrun;
(bkz: dersane borcundan dolayı intihar etmek/@protest sanayici)

yukarıda da izah ettiğim gibi avukatların büyük çoğunluğu geçimini bu tip çakallıklar yaparak sağlamakta, insan haklarına aykırı bir şekilde insanların özel hayatlarına müdahaleyi kendilerine iş edinmektedir.

ama yine dediğim gibi az kaldı.
az sabır...

borcunuzun meblağı ufak değilse hiç telaşa kapılmayın. direk dediğim gibi "ne alacaksan al ananın amına kadar yolun var" deyin. avukat şaşıracak size taahhüt imzalatmaya çalışacaktır. sakın ola imzalamayın, imzalayacağınız taahhüt ödeyemediğiniz takdirde bir sosyal felakete dönüşebilir.

bırakınız alsınlar, bırakınız geçsinler.
onlar sizin dandik ve eski eşyalarınızı götürür götürmez gidin bir beyaz eşyacıdan gıcır gıcır yenilerini alın 24 ay taksitle hem de...

korkmayın, telaşa kapılmayın...

şimdi ben bunları neden yazdım?
evime haciz mi geldi? hayır, hiçbir zaman.
ama bir haciz olayı ile muhatap oldum, bir yakınımın evine gidilen hacizde yakınım haciz memurunu ve avukatları tartaklamak üzereyken araya girdim ve duruma el koydum.
"alın götürün ne alacaksanız" dedim, arkadaşım ve eşi bana şaşırdılar, kaş göz yapmaya başladılar, akabinde avukat taahhüt imzalatmaya kalktı bunlara yırttım attım kağıdı, götün götün ve hiçbirşey almadan geri gittiler, evdeki eşyayı yazmaya gerek dahi görmediler zira borcun meblağı 40.000 tl civarındaydı.
neyse, devrisi gün asıl alacaklı işyerimize çıka geldi, ben borçlu arkadaşa kefil oldum ve şerefsiz avukatın 40.000 tl istediği dosyayı o da arkadaşımın parasal olarak müsait olduğu zamanlarda ödemek kaydıyla 18.000 tl'ye bitirdik...

hacılar...
benim de bir dünya alacağım var ve hiç kimseyi icraya-avukata vermedim senelerdir.
ister inanın ister inanmayın eski ortağımın zoruyla elimizdeki protestolu çek ve senetleri avukata verdik şirketi tasfiye ederken, tam 400.000 tl'lik evrak, 1 tl bile ödeme alamadık. bunu yapmak zorundaydık zira bu alacağı resmiyete döküp vergiden düştük...
siz de öyle yapın.
bakınız sizden alacaklı olan kişi yahut kurum bu alacağı zaten vergiden düşüyor, bir de bu alacağı thsil için icraya veriyor, işte buna aldanmayın, zaten o ipne o alacağı devlete sokmuş vaziyette. aldanmayın, gidin üzerine...

sen kredi kartı borçlusu müzeyyen teyze, ödeme borcunu, zira senin yerine zaten devlet ödüyor...
sen tüketici kredisi çekip ödemeyen şakir amca, ödeme borcunu, zira senin yerine zaten devlet ödüyor...
sen ticari kredi kullanıp ödeyemeyen sermet abi, ödeme borcunu, zira senin yerine zaten devlet ödüyor...

aklınızı kullanın, ezdirmeyin kendinizi.

kalın sağlıcakla.

avukatlar çükümü yesin...