abdullah gül

entry1934 galeri video9
    89.
  1. Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde,10 Aralık 1995 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanan bir röportajında:
    'Artık saklanamaz gerçekler var,islamın yalnız ahireti değil, dünyevi düzeni de içerdiği bir gerçektir. Ben bir Müslümanım ve buna inanıyorum'.diye konuşan ve 'Tercihiniz şeriat öyle mi?' sorusunu 'Türkiye'de geçerli kanunlar arasında, islama aykırı olan da var, olmayan da. Aykırı olanlar baskıdır. Baskı kalkacak. Bu hakkı kullanacağım. Halka bu imkânı vereceğim'.şeklinde yanıtlayan cumhurbaşkanı adayıdır.
    Aynı zamanda, 24 Mayıs 2003 tarihinde Vatan yazarı Sedat Sertoğlu ile konuşmasında,"Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki..."deiştir.
    işçi Partisi lideri Doğu Perinçek Gül'ü sık sık bu gizli anlaşmayı açıklamaya davet etmiştir. Ama o açıklama bir türlü yapılmadı...
    Ayrıca kendisi,Necmettin Erbakan'ın ve onunla birlikte 74 Refah Partili il, ilçe yöneticisinin hapis ve para cezasına mahkûm edildiği "Kayıp Trilyon" davasının sanıklarından biridir.
    Dokunulmazlık nedeniyle 10 yıldır yargılanamayan Gül ile ilgili dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tarı'nın hazırladığı fezleke aşağıdaki gibidir:
    "Kaybolan paranın (Refah Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması üzerine bir anda buharlaşan 10 milyon mark ve 943 bin dolar) TL'ye çevrilip 71 il örgütüne dağıtılmış gibi gösterilerek gerçekte dağıtılmadığı, dağıtılmış gibi il başkanlarından imza alındığı, harcama belgesi olarak gösterilen faturaların gerçek olmadığı belgelenmiştir. Gönderildiği belirtilen paraların hiçbir defter kaydına da geçmediği saptanmıştır. Partinin (Refah Partisi) kapatılma ihtimalini yüksek gören parti üst düzey yöneticilerinin, 'Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan partinin bütün malları Hazine'ye geçer' hükmünün uygulanmasını imkânsız hale getirmek amacıyla 71 il başkanını genel merkeze çağırıp aralarında dağıtılmış gibi göstererek makbuz imzalattıkları ve (bütün bunların) olay tarihinde partinin Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan sanığın da (Abdullah Gül) bilgisi dahilinde olduğu, bu şekilde sanığın özel evrakta sahtecilik şuçuna iştirak ettiği, ayrıca Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı davrandığı görülmüştür. 14.9.1998"

    Hadi bakalım, müstakbel cumhurbaşkanımız hayırlı olsun...
    3 ...