bugün

tebessüm provaları

bir mustafa özçelik şiiri

hepsini okumasan da olur

tebessüm provaları yaparken
ben seni meydanlardan kitaplara çağırdım
antenler telefonlar zincirler biterken
toplu sesler çıkardım içimden
dağlar yankılandı
meydanlar uğuldadı da
sen duymadın
sanki biz göçebeydik
o insan bu insan
hepsinin içinden geçtik
duymadılar

--spoiler--
her sabah
hayatın alışkanlıklarına karşı durarak
en yakın ve en uzak mesafeleri
birlikte tarayarak
başlarız
aşk ve ölüm iki yanımızda durur
birlikte ve içiçe yürürler hayatın yokuşlarında
biri sonsuza kadar alıngan
diğeri cesur
sen meydanlarda büyümüş çocuk
caddelerde ve sokaklarda
her söze açık
bir yapraktın belki
esen rüzgarlarca kımıldayan
hava kararır ve gökyüzü
bütün yükünü boşaltırken üstümüze
unutulmuş bir zamandan
sesler ve sözler hatırlatan ellerinle
dikkatli ve tedirgin basıyorsun hayatın tuşlsrına
sen hangi aşkları içinde taşıdın da
şimdi ölümün
yorgun tayını gözlüyorsun
kalabalıklardaydın sen
dudaklarınla başkaları için
sana ait olmayan
tebessüm provaları yaparken
ben seni meydanlardan kitaplara çağırdım
antenler telefonlar zincirler biterken
toplu sesler çıkardım içimden
dağlar yankılandı
meydanlar uğuldadı da
sen duymadın
sanki biz göçebeydik
o insan bu insan
hepsinin içinden geçtik
duymadılar
şimdi bize sunulan yırtık resimler
ve parçalanmış binlerce hayat
çok alıngan oluyor gökyüzü
dokunsan ağlayacak
kadınların bir mendilde kalıyor göz yaşları
sokaklar
bizden daha özgür ve telaşlı
bense
herşeye
rağmen
ve herkese aykırı
ellerimde bir demet karanfil
yine sana geliyorum..
--spoiler--