zeitgeist the movie

entry121 galeri
    111.
  1. ilk izlenildiğinde insanda olumlu izler bırakan ve anarşist bir ruh haline sebep olan belgeseldir. hem humanist geçinip hem bir şeyleri değiştirmek isteyen bünyeye bunun mümkün olduğunu söyleyerek gazı verir. ilk başlarda ama çözüm sunmuyorlar diye eleştirilirken son iki filmiyle venüs projecti çözüm önerisi olarak sunmuşlardır. fakat derinlemesine üzerine düşünüldüğünde 'the network' filminden alıntı yapılan o sahne hatırlanır. 'bizler gerçek değiliz televizyonlarınızı kapatın bu sahte bir dünya öfkenizi gerçekten dile getirin vs' diyen haber sunucusunun da kar elde etme amaçlı seyircileri coşturan bir programın sunucusu olduğunu hatırlarsınız. yani bu medya sektörü içerisinde medya sizin beyninizi ele geçiriyor sizi sömürüyorlar diyen insanların; facebook duvarına 'facebook çok amele bir ortam oldu' yazan insanlardan bir farkları yok, kendileriyle çelişip dururlar. ve tam da bu sırada biz gerçek değiliz diye haykıran sunucu amcamın da dediği gibi medyanın bir parçası olan bu tarz propaganda belgesellerinin de gerçek olmadığını fark edersiniz. kafanızda şu soru şekillenir 'dünyayı sanal reel herhangi bir ağda otoritesini sarsmayacak şekilde her anlamda ele geçirmiş ve yöneten bir kuruluş örgütlenme benzeri herhangi bir yapı varsa(adının şu veya bu olduğu önemli değil) bu kuruluş veya insan üç beş gözü pek belgeselcinin mi hakkından gelemeyecek?' ne diktatörler devirmiş ne oyunlarda gizli özne olmuş bu adamları düşününce sorunun cevabının hayır olduğu ortada. öyleyse üç seçenek kalıyor; böyle bir kuruluş , dünyayı yöneten aileler vs ya gerçekte yok, ya da bilerek birden kitaplarla filmlerle medyayla kendilerini ifşa etmek ve bakın biz buradayız sizi yönetiyoruz demek onların gelecekteki projelerinin bir parçası yani kendilerini entelektüel olarak niteleyen güdülmesi biraz daha zor olan kesimden insanları da güdebilmek için onlara bir şeyler bildiklerini herkesin farkında olmadığı kürese olayların farkında olduklarını hissettirerek gururlarını okşayarak inceden inceden bu grubu da başka planlarına dahil ediyorlar biz her yerdeyiz biz her şeyin arkasındayız şeklinde bir korkutma politikası güderek kendi varlıklarını bu gruptan insanlar arasında popülerleştiriyorlar, geriye klan 3.seçenek ise bu ailelerin veya yer altı zengin/masonist örgütlenmelerinin birbirleriyle kapıştığı ve bu tarz belgeselleri yayınlatarak birbirlerini ifşa ettikleri yönünde. bana en mantıklı görünen 2. tezdir. etrafınıza bir baktığınızda bir anda popüler olan dan brown kitapları, zeitgeist, kymatica gibi belgeseller; illuminati illuminati diye bağırıp duran insanlar konuyla ilgili açılan binlerce blog sosyal medyada ve görsel medyada her gün bunlar hep amerikanın israilin oyunu muhabbetinin biraz daha entel versiyonunu gerçekleştiren bir sürü insan. hatırlar mısınız zeitgeist'ta terörün nasıl insanların aklına sokulduğunu anlatırken tv de terör terör diye tekrarlayıp insanlara korku salan binlerce spiker gösterdiler ard arda herkesin nasıl terör denen olgudan bahsettiğini ve bunun yaygınlaştırıldığını gördük. şimdi biraz mantık yürüterek aynısının birdenbire illuminati, lusiferyanizm , siyonist örgütler gibi terimler için de yapıldığını görebilirsiniz. birdenbire etraftaki her şey bangır bangır illuminati diye bağırınca kıllanmadınız mı? şimdi şunu soracak olan arkadaşlar da vardır içinizde 'peki diyelim ki bu örgütler bilerek kendilerini ifşa edip biz buradayız diye bağırıyor tüm gizlerini açıklıyor michael moore gibi yapımcıların cesaretine göz yumarak kendi varlıklarıyla bir korku politikası uyguluyor, peki bundan bu adamların çıkarı ne olacak? onların varlığını ve yaptıklarını bilmemiz kendilerine ne kazanç sağlayacak?' işte bu soruyu sorma aşamasına gelmiş zeki kardeşimize vereceğim yanıt; 'bilmiyorum' olacak. çünkü amaçlanan da tam olarak bu yapmaya çalıştıkları şey her zamanki gibi 50-100 yıllık bir geleceği kapsayan geniş bir projeyle bağlantılı bir şeydir bu yüzden attıkları tek bir adımla 4-5 hamle ilerisini göremezsiniz kim bilir hangi amaçlarla kendilerini açık ediyorlar sikkofield gibi adamların bloklarında zeitgeist gibi belgesellerde boy gösteriyorlar(sikkofield onlara çalışıyor demiyorum sadece onların istediği doğrultuda davranmış oluyor, çünkü geçmişte hep kendilerini duvarlar ardına gizleyerek işleri yürüten bu insanlar günümüzde bariz bir dışavurum politikası izliyor ve onlar hakkında bilgi sahibi olup başkalarına bunu yayarak düşünceli ve bilinçli davrandığını zanneden her insan aslında onların amacına destek sağlamış oluyor.) sonuç olarak belgeseli ilk kez izleyen insanın sahip olduğu zeitgeist ruhunu bir zamanlar yaşamış ve sonra yine fena yutturmuşlar bize diye uyanmış bir insan olarak, bu belgeselin sahteliği kendindendir diyorum paradoks gibi kendi kendisini yalanlar, izlemesini bilen insan kandırıldığını anlatan bu belgeseli izlerken bile kandırıldığını anlar, rüyadan uyandığını sanıp hala rüya görüyor olmak gibi bir şeydir bu tarz yapımlar daha kapsamlı ve grçeğe yakın bir rüyada yeniden uyanır ve sürekli rüyada olduğunuzu fark edersiniz, inception filmi gibi neyin gerçek neyin rüya olduğunu ayırt edemeden öylece kalakalırsınız.
    0 ...