tarihsel süreçte insan yaşadığı sorun ve trajedileri aklını kullanmayışına borçludur. Bu müşkül durumdan da, aklını kullanarak sıyrılabilecektir. Akıl milyonlarca yıldır aynı akıldır sorun şu ki, eski insan onu kullanmaktan ürkmüştür.
Tüm doğanın karşısına usu çıkarmıştır.
Bütün doğal nesnelerin akılla var olduğunu, kurulduğunu söyler kant. ancak, ben sadece araştırmayı yapıyorum. Gereği geldiğinde, gerçeği yine doğa açıklayacak, gösterecektir der.
Bilgiyi edinebilmek de, usa ulaşmada, deney yordamıyla yapılır. Bunlar olmadan gerçek bilgiye ulaşılamaz. Ulaşılacak olsa da, bu deneyüstü olur, o da akla yatkın değildir. Deneyi önemli görmektedir. elimize aldığımız taşı, yere bırakınca düştüğünü görüp kavrıyoruz. Ondan sonradır ki, bırakılan taş düşer diyoruz.