bugün

deli yürek bumerang cehennemi

ben daha ortaokuldayen,düşün lise bile değil bunun dizisini kaçırmazdım.boncuklu tabancalar falan o zaman iyice moda olmuştu hatta bende yusuf'un silahına benziyo diye bi' tane gri renk silah aldırmış evde haydarinda rin darin darin nanianayyyy diye dolanıyodum.hey gidi günler.işte teee o zamanlar izlemiştim sonundaki sahneyle falan benim ağız yerlerde tüm salon alkış kıyamet;o zaman benim için türk sineması adına efsaneydi.şimdi bi daha izleyeyim dedim izledim ondan yazayım dedim.

filme geçicek olursak ; film diziden bağımsız,gerçek bi' olay üstüne kurulu ve birçok açıdan sinemamız için ilk niteliği taşıyan bir iş olmuş * . kendi açımdan bakıcak olursam;beğendim(miştim).temposu ve anlattığı olay yakın geçmişimizle ilgili hikayenin anlatılış tarzıda sıkmıyor,film akıyo usta.

şimdiki oyunculuğuyla kıyaslayacak olursak kenan baya toy.sinirlenmek için yapılan garip mimikler sürekli yüzüğü kadraja sokarak yapılan jestler falan.zeynep'de sürekli ağlama halinde mıy mıy bi' sus amk.

filmde en çok hoşuma giden ve değinmeden edemeyeceğim yer ise mardin'in dar sokaklarında geçen kovalamaca sahnesinin çekimi.türk sinemasında daha önceki işlerde veya şimdikilerde;bu kadar başarılı steadicam kullanıldığını yeni fark ettim.enfesti.yusuf'un peşinden bizde koştuk,mermi gelince refleksen kafamı attmıştım falan.bu açıdan görüntü yönetmeni tefvik şenol'a tebriklerimi bildiririm.

filmin isim konusuda biraz sıkıntılı.deli yürek buraya kadar ok tamam kabul eyvallah da bumerang cehennemi çok zorlama olmuş.daha sade olabilirmiş.

üstünden kaç sene geçmiş bir film için bu kadar söyleyebilirim konuya girmim izleyin görün.asdasdasdasd