bugün

uludağ sözlük

bugun adresime gelen mailden anladığım kadarıyla tam üç senedir yazmadığım sözluk. şuan ki başlıklara baktığımda, üç senede birçok şeyin değiştiğini gördüm. peki bunlar neler;
eskiden bu tarz oluşumlara bilmediğimiz bir kelime yada bir olay hakkında insanların yorumlarını okumak için girerdim. yorumların hepsi de içi dolu olmazdı ama çokta hayal kırıklığına uğratmazdı.
şuanda insanlar bu sözlükleri en çok birbirlerine hakaret etmek ve küçük düşürmek için kullanır olmuş.
eskiden 'şu şu şu düşünceye karşı çıkanlar' diye açılan başlık 'şu düşüncelere karşı çıkan mallar' olarak değişmiş. yani insanların düşünce özgürlüğü adına kullandıkları bu sözlük ve türevleri, toplum baskısı ve hakaretlerle kendi kanlarında boğulmuş tabiri caizse.
hiç düşünmediğimiz birşey var; birinin nefret ettiği, devlet büyüğü yada sanatçı bir başkası için önemli bir ilham kaynağı yada yaşama tutunmasını sağlayan bir değer bile olabilir. lütfen yanlış anlaşılmasın ama bu kişi nihat doğan bile olabilir. insanlar başkalarına zarar vermeden ve incitmeden herkesi sevebilir ve düşüncelerini dile getirebilir. bunun bedeli hakarete uğramak, aşağılanmak olmamalıdır bence.
gereğinden fazla mizah anlatışının laubaliliğe yol açtığı, gereğinden çok daha az saygıya hoşgörüye sahip bir toplumuz. avrupa'da teşekkür etmemek ve özür dilememek kabalık sayılırken; bizde teşekkür etmemek cool olmak, özür dilemek ise eziklik olmuş. bu olay yaşam standardımızda ciddi bi düşüşe neden olmakta, insanlar saygının ençok parayla elde edildiği bu toplumda para için diğer insanları üzmekte kırmakta ve birbirlerinin hakkını sahiplenmekte.
ben bunları sadece kendimce farkındalıklarımı paylaşmak için yazdım. belki bi kişi daha okur farklı bi açıdan bakmayı dener, yada başka birisi okuyup, benim gibi düşünen biri varmış der ve bir anlık mutlu olur. üşenmeyip okuduğunuz için teşekkürler.