bugün

emre alkin

geçen sene kültür üniversitesi'ndeyken bölüm başkanı olarak iktisat derslerine girmekteydi; benim, tek dersine girmiş olarak kendisi ve anlatmak istediği hakkında anladığım şey; iktisatta teknik ve teorik bilgi önemli olsa da, keskin -ticari- bir zekâ, hareketli ve sürekliliği olan geniş bir iletişim ağıyla kurulmuş aktif bir yaşam ve kendini daimi olarak yenileme çok daha mühim. ama kendisinden pek hoşlanmadım. aynı anda hem samimi, hem yapmacık olabiliyor. belki de yapmacıktır ama, ben fazla iyi niyetli olduğum için zorlama bir samimiyet görüyorumdur. yahut tam tersi.

not: iktisat bölümünü bırakıp hayallerimi izledim. şuan japonca öğr. okuyorum. ~öte yandan hayalim bana izini kaybettirmiş olabilir, belki de yanlış yönlendirdi alçak!