şener şen gibi overrated bir aktörün adeta sinemanın ilahıymış gibi kabul gördüğü, utanmadan sanattan bahsedilen ülkedir.
şener şen' in komedi filmlerinde oynadığı yılları göz önen getirirsek bir sinema oyuncusundan ziyade bir meddah, bir orta oyuncusundan öte bir performansı olmadığını görürüz.
seksenli yılların sonunda, muhsin bey gibi vasatın biraz üstü bir kaç performans sergilemiştir, doğrudur.
fakat 90' lı yıllarda çevirmeye başladığı eşkiya tipi filimlerde gösterdiği ağır abi performanslarının cahil izleyici üzerinde yanıltıcı bir etkisi olmuştur.
şöyle ki; yıllarca komedi oynamış bir oyuncu bir anda 180 derece ters doğrultuda bir role soyununca ezberi bazulan kitle, aslında vasat olan bu performansları ''şahane'' olarak niteleme gafletine düşmüşlerdir.
keza kabadayı filmindeki şener şen performansı da bu yanılgının tekrarından ibarettir.
aynı filimde kenan imirzalıoğlu ve rasim öztekin daha iyi performanslar sergilemesine rağmen, ''şener şen yanılgısının'' gölgesinde kalmışlardır maalesef...
şener şen' in gönül yarası ve av mevsimi filimlerindeki oyunculuğu ise kamuoyundan oldukça iyi yalıtılmış birer fiyaskodur özünde...
bunun en büyük kanıtı gönül yarası filminde meltem cumbul gibi kötü bir oyuncunun * performansı bile uluslarası arenada bir kaç ödül almasına rağmen, ne hikmetse şener şen' i kimse iplememiştir.
sanki adamlar anlamıyor oyunculuktan heyhat!
velhasıl kelam; şener şen' in bilmem kaç yıllık oyunculuk kariyerinde iki adet vasat üstü performansı olmuştur onlar da; züğürt ağa ve muhsin bey filimlerindeki performanslarıdır. bunlarda ancak vasatın biraz üstü olrak kabul edilebilir.
diğer türlere göre nispeten iyi bir komedi oyuncusu olan şener şen' in tek büyük performansı ise namuslu filmindeki performansıdır.
böyle bir ülkede sanatın ve sinemanın içler acısı halini varın şimdi siz hesap edin...