kesinlikle gelmiş geçmiş en etkileyici filmler listesinin tepesinde yer aldığını düşündüğüm emir kusturica filmi. yönetmenin külliyatı için de çok mühim bir duraktır. şu açıdan: çingeneler zamanı gibi bir filmi kotarmış yönetmene kimse sen o'sun bu'sun şu'sun diyemez. dememeli. üstelik bu tarz bir zirve kusturica'nın tüm filmlerini izlemek için yeterli bir referanstır. tamam kara kedi ak kedi 'de yarmıştır da ne olursa olsun çingeneler zamanı çok ciddi bir başyapıttır.
film, klasik bir anlatıyla kusturica'nın komedi ve dramı oya gibi işlemesiyle farklılaşıyor. tabii bunu yaparken dram yönünü törpülemeyip ajitasyon kokmayan saflık, güzellik ve doğallık kokan tavrıyla başucu oluyor. her haliyle başucu eseri çünkü bir film dram yüklü olacak ve insanları ağlatırken saçmalamayacak. doğallığını yitirmeyecek. bu mühim. ince bir çizgiye namzet çünkü dram ve dramatize etmek.
doğallık, sevgi kadar gayet yalın bir şekilde insanların paraya/ güce sahip oldukça tavır değiştirmesini de ele alıyor. dürüst insan olmak ve ahlaki açıdan kötü işlere bulaşıp artık kötülüğü içselleştirmeye başlamak (bunu yaparken de güce sahip olmak)insanın yanar döner ruh haline iğnelemeler içeriyor. evet insan kendine yalan söylemeye başladığından beri kimseye inanamamaya başlıyor. artık kendini, samimiyetini sorgulamaya başlıyorsun. hayata dair yaşamsal tecrübe kokan binbir argüman da ilgi çekiyor. gadjo dilo güzel filmdi müzikleriyle can yakıyordu. fakat onun tadı damakta kalıyordu. bu ise tadı damakta bırakmıyor, aklınıza yerleşiyor. unutamıyorsunuz. o birbiri ardına gelen vurucu sahneler, çingenelerin aklına koyduğunu şüphesiz yapmasıyla anlam kazanıyor. deli bir ruh söz konusu. herkesin mana katamayacağı.
izlemeden göçüp gitmek sinema aşkına ayıp olur diyerek noktalayayım güzellemeyi. ahhh perhan, ahhh azra. aaahh belinda aaahh!
10 üzerinden 9!
edit: yazılmış ama hele o kendini dağıtma sahnesi yok mu binbir kere izlenir gıpta edilir layıkıyla.