uludağ sözlük kafkasya kökenli yazarlar

entry74 galeri
    35.
  1. kıpçak kökenli(daha teferruatlı aslında ama genel başlık olarak bu)/doğu karadeniz.

    üniversitede araştırma konumdu.
    araştırma ve inceleme dersine yeni girmiştik, tanışma faslı devam ederken birden şaşkın bir şekilde ismimi ve soyismimi okuyan hoca;

    h:oflu musun?

    ilk başta şaşırdım, trabzonluların tipik özelliklerini taşımıyorum, ne sarışınım ne de muhteşem bir burnum var, aynı zamanda çok spesifik bir soruydu.

    b:evet hocam nasıl bildiniz?
    h: soyisminden!

    hocam, ahmet ali arslan kulakları çınlasın, anlatmaya başladı;
    önce tokat'a sonra ardahan'a en sonunda of'a sürülmüş. (buraya kadar bile günü enteresan kılmaya yetmişti.)
    görüşünden dolayı sürüldüğü yerde de sıkıntı çekmeye devam etmiş, s.oğulları sülalesinden * bir gurup genç tarafından evinde öldürülmekle tehdit edilmiş, hemen ertesi gün evinin önünde bekleyenleri görmüş, "haliyle korktum ama korkunun ecele faydası olmadığını biliyordum kapıyı açtım, açmasam da onlar zaten açacaklardı"
    kapıdaki gençlerden biri "biz ç.oğullarından, sizi s.oğullarından * korumaya geldik" diye seslenmiş.

    h:senin sülalen böyle yiğitti işte, bu yüzden senin araştırma ödevin sülalen olacak, bu arada deniz kenarında yaşayıp da yüzme bilmeyen tek millet oflularmış hahahahaha. adına yakışır davran, burnundaki hızma bir ç.oğlu kızına yakışmaz...
    b:eheheh... hahhh?

    gururla dinlenen hikayeden sonra bunu duymak kendi sülaleme küfretmeme neden olmuştu. adam kaçığın tekiydi üstelik.
    üstüne üstlük adamın şimşekleriyle çarpılanlar hırsını benden alıyordu.

    araştırmalarım sonucunda kıpçak kökenli olduğumuzu buldum, bu ödevi eksiksiz yapabilmek için günlerimi harcadım, spesifik bir konuydu, internetten "indir, düzelt, sun" yapılamazdı, kaç kitap inceledim, kaç kere ezeli rakip olmasına rağmen s.oğullarına transfer olmayı düşündüm. hocanın terslemeleri bir yandan, bulduklarımı derleyip ingilizce'ye çevirmek bir yandan, çok yorulmuştum.
    nihayet tamamlayıp hocanın taktirini kazanmıştım.
    bana yıllar önce yazdığı bir dergiden bir kopya vermişti.

    bir kaç sayfalık nüshanın başlığı "ç.oğulları ailesi ve tarihi"

    biraz bozuldum, "ben bu kadar yırtındım be adam bunu daha önce verseydin ya" bakışları ve sonra gülmeye başladık.
    şimdi önemli eşyalarımın arasında güzel bir hatıra olarak saklıyorum.
    0 ...