baş örtüsü müslüman kadının özgürlüğüdür

entry107 galeri
    36.
  1. Öncelike kavramlara açıklık getirmek gerekir kanatindeyim..
    Türkiye'de insanların 'kılık-kıyafet kanunu çerçevesinde' evlerinde,sokakta yürürken ..vs taktığı başörtüye hiçkimsenin bir itirazı yoktur.
    Ancak resmi yerlerde başörtüsünü 'türban' a çevirip ideolojinizin altını çizmemeniz ve de herkesin herkesle eşit şartlar altında bulunabilmesi için örtünmek yasakır ve de yasak olması gerekir.
    Cumhurbaşkanı iseniz,başbakan ya da bakan iseniz,siz sadece inandığınız dinin mensuplarının değil devletiniz sınırları dahilinde yaşayan herkesin başbakanı,cumhurbaşkanı..vs olmak durumundasınızdır.Milletinizi oluşturan diğer unsurları görmezden gelip dini inancınızın altını inadına çizemezsiniz.Bu, ancak sorumsuz bir devlet adamının sergileyeceği bir davranış şeklidir.işte bu yüzden devlet kademelerinde ne siz ne de eşiniz başını örtemez,örtmemelidir.
    Laiklik temelde; 'din işleri ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır'.Ancak aynı zamanda bu ilke vesilesi ile milletin zenginliği oluşturan farklı inançtaki insanlar aynı muameleyi görürür ve kimse kimsenin karşısına,önüne geçemez.Birilerinin 'baskı' diye nitelendirdiği ilke aslında onların herkesle eşit olmasını sağlamaktadır.
    Bu ülkede senelerdir herbirimizin yakınları,nineleri,teyzeleri başörtüsü takmıştır ve de hala takmaktadır.Ancak bunu resmi ideoloji simgesi haline getirirseniz,'ille de köşke başörtüsü sokup bu devletin temel değerleri ile oynamadan rahat edemem' derseniz karşınızda bu devletin devrim kanunlarını bulursunuz.

    Kılık kıyafet kanununun 5.maddesi der ki:
    'Türkiye devleti nezdinde memur bulunanların kıyafetleri beynelmilel mer'i adetlere tabidir.'

    Devletin her yerinde (Başbakanlık konutu ve de Cumhurbaşkanlığı Köşkü de dahil olmak üzere!!!) bu kural geçerlidir.

    Başbakan da ,Cumhurbaşkanı da ve de Bakanlar da memur olduğuna göre eğer hala görevlerinde kalmak istiyorlarsa bir zahmet bayansalar başalrını açacaklar,yok beyefendilerse başı kapalı olan eşleri resmi dairelere giremiyor diye cıngar çıkarmayacaklar.Kanun çok açık konuşur.
    Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personel için Yönetmelikte der ki:
    Madde 1 - Bu Yönetmelik, kamu personelinin Atatürk devrim ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılığa kaçmayacak şekilde sade bir kılık ve kıyafette olmalarını, kılık ve kıyafette birlik ve bütünlük içinde bulunmalarını sağlamayı
    amaçlamaktadır.
    Madde 2 - Bu Yönetmelik, genel ve katma bütçeli kurumlar, mahalli idareler, döner sermayeli kuruluşlar ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların iştirakleri ve müesseselerinde çalışan her sınıf ve derecedeki memurlar, sözleşmeli ve geçici görevle çalışan personel ile işçilerin kılık ve kıyafetlerinin düzenlenmesine ilişkin esasları kapsar.
    Madde 3 - Bu Yönetmelikte geçen;
    a. "Kurum ve Kuruluş" deyimi, genel ve katma bütçeli kurumlar, mahalli idareler, döner sermayeli kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların iştirak ve müesseseleri,
    b. "Memur" deyimi, 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde belirtilen sınıflarda (yardımcı hizmetler sınıfı dahil) çalışanları,
    c. "Sözleşmeli Personel" deyimi, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (b) fıkrası, 5434 sayılı Kanuna 1101 sayılı Kanunla eklenen Ek 5 inci maddenin son fıkrası ve özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak 2 nci madde kapsamına giren kurum ve kuruluşlarda çalışanlarla 6/11/1980 gün ve 2333 sayılı Kanuna göre çalışanları,
    d. "Geçici Görevli" deyimi, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (c) fıkrasına göre çalışanlarla kadrosunun bağlı bulunduğu kurum ve kuruluş dışında başka bir kurum ve kuruluşta çalışanları,
    e. "işçi" deyimi, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (d) fıkrasına giren ve bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinde belirtilen kurumlarda çalışanları, ifade eder.
    Ana ilkeler
    Madde 4 - Kurum ve kuruluşlarda görevli memur, sözleşmeli personel, geçici personel ile hizmetliler ve işçilerin
    giyimlerinde sadelik, temizlik ve hizmete uygunluk esastır.
    Madde 5 - 2 nci maddede sözü edilen personelin kılık ve kıyafette uyacakları hususlar:
    a) Kadınlar;
    Elbiseler temiz, düzgün, ütülü, sade; ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı; görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış; tırnaklar normal kesilmiş olur. Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafeti varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır.
    Pantolon, kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez.
    b) Erkekler;
    Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir, temiz bakımlı ve taranmış olur. Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir.
    (Değişik: 7/8/1991 - 91/2048 K.) Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.

    Aslında herşey oldukça açıktır.Şu anda devlet dairelerinde çalışan başörtülü personel,başbakanlık konutunda salınan Emine Hnm..hepsi tek tek kılık kıyaft kanununu ihlal etmektedir ve haklarında soruşturma açılması gerekir...
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük