Beş yaşındaydım. Bostanda, otlar arasında korkunç güzellikte bir çiçek gördüm. Hiç görmediğim belki de hiç görmediğim için bana göre güzel olan bir çiçek. Dokunmak istedim. Değmek. Cennet bahçelerinin o hiç görülmemiş çiçeğine elimi sürmek. Uzattım elimi. bir acıyla haykırdım sonra. Çiçek değilmiş. Zehirli bir hayvanmış. Parmağımı yardılar. Kanımı akıttılar. Beklenmedik hiç umulmadık bir acı. Zehirli bir hayvanın sokmasından binlerce milyonlarca kat dayanılmazlıkta. Hayvanın sokmasına ağladığımı, bu can acısından haykırdığımı sanıyorlar. Yanılmış olmanın acısını anlamıyorlar. Hiç umulmadık bir anda yanılmış olmanın acısını. Bundaki dayanılmazlığı...