hakkinda buyuk bir kafa karisikliginin mevcut oldugu buyuk sair.
biri 14, digeri 17. yy'larda yasamis iki nesimi vardir. bunlardan ilki 14. yy'da "azerbaycan sahasi" tabir edebilecegimiz genis bir bolgede yasamis olan seyyit imameddin nesimi, digeriyse 17. yy'da anadolu'da yasamis olan kul nesimi'dir. mahlaslarinin ayni olusunun sebebi, esas nesimi'den uc yuz yil sonra yasamis olan ikincinin onu cok sevmesi, adeta hayran olmasi ve bundan dolayi kendine mahlas olarak onun ismini secmesidir. bu hayranlik o derecededir ki kul nesimi seyyit nesimi'nin bircok siirinin parcalarini aynen alip kullanmistir. bizde bir nazire gelenegi vardir fakat bu nazireden ote bir "ayniyet" halidir, sebebi de asiri hayranliktir. mesela olay su sekildedir: kul nesimi seyyit nesimi'den bir-iki beyiti harfiyyen alir ve ustune kendi -diyelim 10-20- beyitlik siirini insaa eder. esasinda nazirenin cok ileri bir formu diyebiliriz.
seyyit nesimi hurufidir, fazlullah esterabadi veya fazlullah hurufi isimleriyle meshur bir alimin talebesi ve halefidir. kul nesimi de onun hurufiligini benimsemistir. seyyit nesimi bir kategori olarak sii veya alevi degildir, sunni kesinlikle degildir. mezheplerden cok farkli bir yerde durmaktadir, kimisi onu tekfir dahi etmistir. fakat siirinde islam karakterlerinden en guclusunun hazreti ali oldugunu soylemek hic zor degildir. kul nesimi ise alevidir. kaydedilmesi gereken son nokta ise seyyit nesimi'nin siirlerinin tamaminin aruzla yazilmis oldugu, kul nesimi'ninse cogunlukla hece olcusuyle yazdigidir. dolayisiyla bugunun edebiyat arastirmacilari ilk nesimi'yi divan, ikinci nesimi'yi halk edebiyati saflarina dahil ederler.
kul nesimi -sanirim- bir tek "haydar haydar" siiriyle taninirken seyyit nesimi'nin meshur beyitlerine birkac ornek:
oyle bir derde dustum ki herkes gider karina --> (kar dedigi snow degil profit'tir, anladin sen onu, turkce karakter mevzusu.)
bugun buldum bugun yerim hak kerimdir yarina
ey ozunden bihaber gafil, uyan
hakk'a gel kim hak degil batil, uyan
seni bu husn-u cemal, bu kemal ile gorup
korktular hak demeye, donduler insan dediler
gul bulunmaz bu dikenli dunyanin baginda cun
ebsem ol, beyhude gulsuz yerde gulzar isteme
---
seyyit nesimi'nin ebsem kavraminin mevlana'nin hamus kavramiyla yakindan alakali oldugunu, hatta farsca kelimenin turkce karsiligi oldugunu kaydederek iletimi burada noktaliyorum zira oyle gorunuyor ki kendimi durduramayarak, yazdikca yazarak memleketin murekkep stogunu tehdit ediyorum. sunu belirtmeliyim ki seyyit nesimi bence turkce'nin en guzel sairidir!
hayatina dair son anlati, derisi yuzuldukten sonra derisini eline alip "yolumuz kabe, ihramimiz derimizdir bizim" cumlesini soyleyip idam sehpasini yuruyerek terkettigi rivayetidir. elbette bu rivayete inanmak noel babanin gercek olduguna inanmakla esdeger olsa da halkin onu ne derece sevdiginin, yucelttiginin, mert gordugunun ve oldukten sonra dahi ona nasil delikanli laflar ve tavirlar yakistirdiginin kaniti olarak son derece manali olan bu hadiseyi iletimize dahil ettik...