bugün

devlet bize bakmıyor

gözlerini yummuş insanların dalga geçtiği söz.

haydi sizi bir ziyarete çıkarayım..

biz kürt halkına borçluyuz. yoooo. hemen hiddetlenme. borçluyuz ama bu bizim değil atalarımızın borcu..

hatırlayın daha 100 yıl önce başımızla fes'le dolaşıyorduk. 1920'de yapılan cumhuriyet devrimiyle türkiye batı'ya doğru modernleşmede hızlanmaya başladı.

türkiye'nin batısı batılılaşma adına o kadar hızlı koştu ki ya da o kadar hızlı koştuk ki arkamızda türkiyenin doğusunu unuttuk.

1950'lerde türkiyenin batısı hızlı bir sanayileşme devrimine girerken orada doğuda bir halk olduğunu unuttuk. medenileşmek o kadar gözümüzü boyadıki o halkı feodalizmin, ağaların kucağına bıraktık.

toprakları, ekini ve hayvanı olmayan o halkı farketmedik. unuttuk. kibar feyzo filmini hatırlayın o film o durumun kara mizahıdır.

"karıyı beleş mi aldın"

1970'de televizyon izlerken onların gaz lambası yaktığını farketmedik.

biz farketmedik ama bizim unuttuğumuzu birileri farketti.

birileri bizim unutkanlığımızdan faydalandı. radyoyu bile görmemiş insanlara ispat sundu.

ve tek şey vaad etti "insanca yaşamak"... toprak vaadetti. olaya birde dış ittifak (amerika ve israil) girince işte o zaman biz o masum halkı kullandıklarını farkettik.

ve artık çok geçti.

hala mı geç. evet geç.. ama yapılacak şeyler var...

oranın halkı biliyor kanla bir şeyin çözülmeyeceğini. asıl oranın halkı biliyor kan davası nedir?

onlar çözüm istiyor.

masaya oturucaz.

pkk'yla mı? hayır...

biz o toprakların insanları, kendi halkımızla masaya oturucaz.

konut mu istiyorlar konut, fabrika mı istiyorlar fabrika. çünkü biz bunu borçluyuz.

biz 1960'larda sendikalaşırken orada ırgatlık yapan masum halkı unuttuk.

artık devir onları hatırladığımızı ispatlama devri, artık devir onları da bizi de piyon olarak kullananların elinden kendimizi kurtarma devri.

o halkı pkk'dan kendimizi egomuzdan kurtarma devri.