kanımca tam tersi daha doğru olan bir önermedir. yani, islamın bir medeniyet halini almasında türklerin büyük rolü olmuştur.
874-950 yılları arasında yaşayan farabi, batılı anlamda felsefe bilimiyle taban-tabana zıt, adeta bir dogmatik değerler manzumesi olan islam dini'nin, felsefi yaklaşımlarını ortaya koymuş ve bunu, o batıya kabul ettirebilmiştir. özellikle, yavuz sultan selim'in mekke ve medineyi fethi ve halifeliğin osmanlıya geçişinden sonraki dönemde islamiyetin sanat, mimari ve tıp alanlarındaki büyük sıçrayışı, bunun en önemli göstergesidir. 1491-1574 yılları arasında yaşayan mevlana ise tasavvuf felsefesinin bir ritüeli olan sema gösterileriyle, başlangıç dönemlerindeki değer yargılarıyla hiç bağdaşmayan müziği, islama uyarlamayı başarmıştır. Kanuni sultan süleyman'dan sonra sayıları katlanarak artan nakkaşhanelerde birçok nakkaş ustası yetiştirilmiş ve minyatür sanatının dünyadaki en güzel örnekleri bu dönemden sonra verilmeye başlanmıştır.