taxi driver

entry144 galeri
    75.
  1. bu film kadar izleyiciyi, eleştirmenleri 2'ye ayıran bir film daha var mı bilmiyorum. bence yoktur yok olmasına da 2 görüşün birincisi filmi haddinden fazla abartılmış bir film olarak değerlerken diğer kesim kültlük mertebesinin dışında başyapıt olarak görmekteydi. üstelik yönetmenin bu filmle tam manasıyla yönetmen olduğu konusu da dillendirilir ikinci görüşcüler tarafından. (yani amiyane ifadeyle adam olmak)
    şimdi bu iki görüşe saygı duymakla beraber filmin bazı kesimlerce eksik analiz edildiğini kimi ipuçlarının görmezden gelindiğini düşünüyorum. açıkçası kendimi de ağırlıklı olarak (yüzde yüz değil) ikinci görüşe yakın gördüğümü de betimleyeyim.
    film travis 'in hikayesini anlamlandırmayla birçoğunun gözünde büyüyor. yalnızlık deyip geçmeden kent içinde bir yığın kirliliğin arasında saf duygular beslemek kirlenen insanlığa karşı adım adım şiddeti içselleştirmeye başlamak dikkate değer şüphesiz. hani o malum canlı bomba olmaya doğru adım adım bir süreç geçiyor filmde. ve bu minimal ipuçlarıyla da destek görüyor. başta beğendiği kızı porno filme götüren travis ileride başkan adayına bu şehrin toptan bir temizliğe ihtiyacı var derken gözlem masasında yerini alıyor. sadece gözlemliyor başlarda. sonra, yavaş yavaş oluşuyor şiddet duygusu. şehrin temizliğe ihtiyacı var söylemi ahlaksal çıkarımları da gözönüne almamıza saflık- medeniyetle kolkola yozlaşmanın arasındaki çıkmazlarla ifade buluyor. bir kritik sahne daha var herif travis'in arabasına biniyor minimal bir şehir turu sonrası karısının başkasıyla evinde olduğunu söylüyor. ve üzerine basarak iki üç kere daha aynı şeyleri papağanmışcasına yineliyor. aslında burda travis'ten bir tepki bekliyor. kinini kusarken travis'ten yanıt alamaması travis'in sessizliği çok sesliliğin ta kendisi. bu manidar tepkisizliğin zamanla tepkiye dönüşmesi saçma bir argümanlar silsilesi değil elbet. işte sonra başkanı temizlemeye kalkmak ve kadın satıcısı herifi temizlemeye kalkmak... burda bir hiyerarşi de var. (yukarıdan aşağıya) sonra scorsese amcamıza göre bozulan ahlak ve bir şeyler düzeltme güdüsü. bir yerlerden başlamalı diyor kendince ve kimi kesimlerce kahraman ilan edilme. absürd kana bulamalar, kara mizahın yıllar sonraki belirleyicisi yansımalar... peşisıra, peşisıra ilerliyor. sıradanlık ve kahramanlık, saflık ve yozlaşma! bu argümanlar kaçarsa bu filme dair overrated denilir geçilir. lakin çok şey söylüyor film çok. o saç kesme, aynanın karşısındaki mırıldanma da öyle.
    tek izleyiş yetmedi bazı sahnelerin tekrardan geçirince filme dair kendimi buldum. ve favori filmlerimden olmasa da taxi driver mühimliği açık bir kült eser dışında anlam ifade etti benim için. naçizane fikrim şüphesiz bir başyapıt olduğu. travis'in büyük boy bir posteri ne gider odanın başköşesine. gider, şüphesiz gider.
    10 üzerinden 8,5!
    0 ...