bugün

sözlük yazarlarının itirafları

içim öyle sıkkın, öyle mutsuzum ki içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor.
yapayalnız günlerce kalmak istiyorum sadece biri gelip yemek yapıp, evi temizlesin ve gitsin.
pek vefasız biri sayılmam. bu bana yük oldu, insanlarla sırf ayıp olmasın, hatır koymasınlar, en kötüsü de neden beni boşverdin neden böyle yaptın cart curt hesap vermek zorunda kalmamak için, görüşüyorum.

uyku düzeni diye bi şey kalmadı. memleketteyken saat on yatağa kon. buraya geldim, sabah ezanını duymadan yatmak haram oldu.

aklıma gelmişken, zaten sık görüştüğüm insanın evime misafir gelmesini sevmiyorum. bana temiz gelen evi tekrar temizlemek, yemeyeceğim yemeğin derdine düşmek, verdikleri dert beni sıkıyor.
misafire gittiğim evde yemek önüme konduysa yiyorum. bulaşığı yıkıyorum. konmadıysa acıktım demiyorum, acıktıysam da sipariş veriyorum. misafirin gelmesi değil birini memnun etmeye çalışmak beni sıkıyor belki de.

hayatım boyunca hep birilerini memnun etmeye çalıştım ben zaten. acayip mutsuz olduğum bi günün ertesinde sınavına kafayı takıp üzülmüş birinin derdini takıp, onu mutlu etmeye çalıştım. benim o gün çektiğimi o çekse gözlerinin altı ağlamaktan morarmıştı. sezen bunu bana dedin demi? sen ki acı çekmenin en kibarını bilirsin! mum gibi içime içime eriyorum sezen.

elimden geldiğince herkesin derdini dinledim, kötü zamanlarında yanlarında olmaya çalıştım. onlar için çaba harcadım.
yedik, içtik, güldük eğlendik. ama ben hiç bi zaman onlara bana ne olduğunu anlatamadım.
çünkü herkesin derdi herkese yetiyor bu bir gerçek. diğer gerçek de psikolojik yardım alırsam, o insan hariç, ve beni bu hale sokan insanlar hariç derdimi anlatabileceğim kimse yok. şimdi böyle deyince tacize uğramış anlatamıyormuş hissi verdim gibi oldu. beterin beteri var, öyle bi durum yok şükür demeli belki de.

sorumluluk hissim beni çıldırtacak. başımı alıp gidemeyeceğimi bilmek. ulan başını alsan anca akbilinin yettiği yer kadar gideceksin zaten.

üstte yazdığım her şey giriş cümleleri.

benim bağırıp çağırıp, artık konuşmaya ihtiyacım var.
sizin gibi bi yandan çay içip bi yandan şöyle şöyle oldu ona sıkıldım demeye ihtiyacım var.
boğazım ağrıyor bazen kelimeleri yutuyorum ağlamamı durduruyorum, gerçekten boğazım ağrıyor konuşamadıkça.

bi de kızmayın ama, orda burda elele bile tutuşan çift görünce katil olma hissim uyanıyor. böyle sanki kalbime bi şey oluyor. oraya böyle iğne batıyor sanki. acayip kıskanıyorum. ama aynı ben; birbiriyle kavga edenlere acayip üzülüyorum. yanındayken kıymet bilmemek dünyanın en saçma şeyi lan, dünya size kalmayacak, birbirinizin değerini bilin. gözümün önünde yapmayın şunu, yeter.

kalbim o kadar kırgın, beynim düşünmekten o kadar yorgun ki.

abi seviyorsan git konuş bence dediğinizi duyar gibiyim.

konuştum, her şeyi anlattım ama olmadı.

o artık benim değil.

hiç ağlamadım. sadece mal gibiyim afedersin, bugün bi motosikletliye bomboş yolda giriyordum. yayaydım. daha neler neler anacım.

çünkü düşün, kimsenin haberi olmadığı, kimseye de zaten anlatmayacağım, anlatmak istemediğim bir ilişkiden çıktım. ve bunu kimseye çaktırmamak zorundayım. evet şu noktada ayrılanlar dua etsin ki, en azından birileriyle paylaşabiliyorlar bunu.

ikinci şansımı bekliyorum.

ve şu hayatta, en azından biliyorum ki;

düştüm, ağzım yüzüm dağıldı, belki kolum bile koptu ama varış çizgisine ilk ben ulaşacağım.

çünkü hak ettim.