bugün

kırklar

genellikle alevi-bektaşi töresinde geçen bir olgudur kırklar terimi...

üçler, yediler, onikiler, kırklar diye söylenir durur.
aslında her biri için farklı farklı mitler vardır.

misalen yediler için iki farklı liste bulunur.
alevi inancına göre yediler, muhammed, ali, hasan, hüseyin, fatma, hatice ve selman-ı farisi'dir. islam dışı kaynaklarda ise yediler kendilerine özel vazifeler yüklenmiş yedi peygamber olan, ibrahim, halil, musa, harun, idris, yusuf ve isa'dır.
bir başka listedeki yediler ise; nesimi, fuzuli, hatayi, pir sultan abdal, virani, yemini ve kul hikmet'ten oluşur...

onikiler inancı bilindiği üzre 12 imam'ı sembolize eder.

lakin bir terim daha vardır ki alevilik ve türklük açısından son derece önem taşır.

alevi inancına göre kırklar cemi;
kırklar cemi aleviliğin temel ögelerinden biridir. her ne kadar yazımızın içeriğini oluşturmasa da bu mite değinmeden geçiştirmek olmayacağından ve "kırklar" teriminin kökeni bakımından incelenmesi gerekir.
kırklar cemi, Muhammed'in, Miraca çıktığı gün yaptığı söylenilen toplu ibadettir.

--alıntı--
rivayete göre, Muhammed atı Burak ile Miraca çıktığı gün Tanrı ile doksan bin kelam konuşur. Bunun otuz bini hakikatli sır olarak Ali'de kalır. Muhammed'e Miracda bal, elma ve süt verilir. Bal aşkı, sevgiyi, elma ise dostluğu temsil eder. Muhammed'in önüne bir arslan çıkar.
Muhammed gaipten bir ses duyar: "Parmağındaki yüzüğü arslanın ağzına atması" istenir. Böylece Muhammed arslanı atlatır ve Tanrı ile görüşür. Şehre dönerken yolda bir dergaha rastlar.

Kapıyı çalar içeriden: "Kimsiniz*" diye sorarlar.

Muhammed, "Ben peygamberim içeriye girmek istiyorum" der. içeriden, "Peygamberliğini git ümmetine yap. Bizim aramıza peygamber sığmaz" diye cevap gelir.

Muhammed ayrılırken yine garipden bir ses ayrılmamasını kapıyı tekrar çalıp yeniden farklı bir şekilde yanıtlamasını söyler.

Bu sefer Muhammed, "Bende sizden biriyim. Bir insanım. Sizi görmek istedim" der. Bu sefer kapı açılır. "Hoşgeldin sefa getirdin, uğur getirdin" diye karşılanır.

içeride 17'si kadın 22'si erkek tam 39 kişi vardır.
Muhammed'e yer gösterilir. O'da gösterilen yere oturur. Ali'de meclistedir. Muhammet tesadüfen Ali'nin yanına oturur.

Muhammet sorar, "Size kimler denir?" der. "Bize Kırklar denir" diye yanıt alır.

"Ama burada 39 kişi saydım" der. "Selman-ı Pak Can Parstadır"denir.

"Peki sizin ulunuz, büyüğünüz, küçüğünüz kim" diye sorar Muhammet. Gelen yanıt şöyle olur: "Bizim küçüğümüz, büyüğümüz yoktur. Küçüğümüz de uludur, büyüğümüz de uludur. Birimiz kırkımız, kırkımız birimizdir" denir. Bunun üstüne Muhammet meclisten bunu kendilerine kanıtlamalarını söyler.

O sırada Ali kolunu uzatır ve gömleğini sıyırır. içlerinden biri "destur" diyerek bıçağın ucu ile kolunu hafif kanatır. Kolundan bir damla kan akar. Onu, her can'ın kolundan birer damla kanın gelmesi izler. 40. canın bir damla kanı da pencereden içeri gelir. Bu ise Selman-ı Pak'ın kanıdır. Sonra Ali kolunu bağlar, hepsinin kanaması durur. Büyük bir coşku ile vecd halinde semah dönülürken Muhammet'in başından sarığı düşer. Kırk parçaya bölünür. Kırklar parçaları bellerine bağlarlar, kemerbest olurlar. Muhammet, Kırklar Meclisi'ne pirlerini sorar. "Pirimiz Ali'dir" derler.

Böylece, Muhammet, Ali'nin de orada olduğunu öğrenmiş olur. Ali, Muhammet'in yanına gelir. Muhammet Ali'nin parmağında, Miraca giderken "aslana" verdiği yüzüğü görür. Ali'ye sarılır, O'nu bağrına basar ve söyle der "Ya Ali ben senin dogdugunu gözümle görmeseydim, ellimle kundaklamasaydim senin Allah olduguna inanirdim."
--alıntı--

işte alevili mitolojisinin temel unsuru olan kırklar cemi'nin konusu kısmen budur.

işte bu kırklar'ın devamı anadolu'nun türkleşmesinde, özellikle ve özellikle bursa'nın fethinde karşımıza çıkar.
bu kırklar, bursa'nın fethinden evvel osmanoğulları ve kayı'ya destek olmak için anadolu'ya gelmiş, anadolu'nun türkleşmesinde ve osmanlı'nın rumeli'yi yurt edinmesine yadsınamaz katkıları bulunan ahi erenleridir.

in alphabetical order;
-abdal mehmed,
molla fenari'nin de biat ettiği el öptüğü ahi ereni. 20. yy ilk yarısına değin bursa'nın tüm derviş ve şeyhleri bayramların ikinci günleri abdal mehmed'in çatalfırın'daki tekkesinde toplanır, ney çalar, sohbet eder ve yemek dağıtırlardı.

-abdal murad,
kabri, bursa'nın güneyinde, dağ yamacında, kireç ocağının bulunduğu yerdedir.(alacahırka) abdallar zümresi'nin ileri gelenlerinden olup horasan-buhara'dan bursa'ya gelmiş halk rızası için gaza etmiş bir erendir. bugün türbesinin buunduğu yere post sermiştir. kırklardandır. türbesinin olduğu yerden bursa kalesi'ni gözetlemiş ve orhan gazi han ile birlikte bu fetihte bulunmuştur.
abdal murad'ın dört arşın uzunluğunda kılıcı ile yılan başlı tunç topuzu 17. yy'a kadar türbesinde kalmış lakin 19. yy'da ortadan kaybolmuştur.yalnız kanuni sultan süleyman abdal murad türbesini ziyaretinde bu kılıcın üçte birini kestirmiş ve kutsal emanetler'in yanına koydurtmuştur.

-akbıyık sultan,
istanbul'un fethinde bulunmuş ikinci murad ve fatih dönemi erenlerindendir. türbesi bursa ulucamii yakınlarındadır.

-ali mest edhemi,
elmas dede olarak da bilinen ve yıldırım bayezid döneminde buhara'dan bursa'ya gelen ahi ereni. bursa'nın elmasbahçeler semtine ismini verendir.

-azep bey,
bursa'nın fethinde görev alan gaziyan-i rum ereni.

-baba sultan,
bursa'nın doğusunda dergah kuran aslen azerbaycan'lı olan veli.

-baba zakir dede,
horasan'dan gelen velilerden.

-bahar dede,
bursa'nın fethi esnasında uludağ'ın kuzeydoğu yamaçlarında dergah kuran velilerden.

-başçı ibrahim,
abdal mehmed'e biat eden ve istanbul'un fethinde de bulunan ahi ereni.

-bayraklı dede,
asıl adı abdülvahab sancaktari olan ve selçuklular döneminde iznik'in fethi esnasında görev almış türk kumandan.
-budala bey,
aslen horasan-heratlı olup 14.-15. yy larda bursa'da dergah kurmuş eren.

-buhari ali dede,
emir sultan ile birlikte buhara'dan bursa'ya gelen velilerden olan zat.

-dardar dede,
bursa'nın fethinden sonra kurulan vakıfta, bursa'ya yerleşen türkmenlere aş dağıtma vazifesini ifa eden anadolu ereni.

-duğlu baba,
uludağ'ın tam ortasında kurduğu dergahta bursa'nın fethine katılan erlerin iaşe ihtiyacını karşılayan horasanlı eren.
o'nun da mezarını kanuni sultan süleyman yaptırmıştır.

-dursun fakih,
osmanlı'nın ilk kadısı olup, osman gazi'nin bacanağı olan edebali'nin damadı kutlu kişi.

-dürt dede,
bursa'nın fethi esnasında horasan'dan gelen erenlerdendir.

-emir sultan(emir buhari),
bursa'nın fethinden sonra buhara'dan gelen erenlerden olup hz muhammed'in soyundan geldiği bilinmektedir. bursa'yı ve bursa'lıları koruduğuna inanılır. her kim ki emir sultan'ın türbesi civarında bursa'lı birine zulm etmeye kalksa taş kesildiğine inanılır, bu durumun yunan işgalinde gerçekleştiğine şehadet edenler bulunur.

-eskici baba,
bursa'nın fethinde bulunan orhan gazi'nin silah arkadaşlarından biri olan ahi ereni.

-et dede,
emir buhari ile birlikte anadolu'ya gelen erenlerden.

-fığla baba,
bursa'nın fethinden sonra horasan'dan gelmiş ve bursa ve çevresinin türkleşmesinde önemli katkılarda bulunmuş eren. türbesi dağyenice köyünde olup mezarı 14 metredir.

-gaip dede,
bursa'nın fethinde bulunan orhan gazi'nin silah arkadaşlarından biri olan ahi ereni.

-göbekatan ethem dede,
horasan'lı erendir. lakin günümüzde batıl itikatlarle muhatap olmaktadır.

-gözedici dede,
bursa'nın fethi esnasında 5. kol faaliyetlerinde bulunmuş anadolu ereni. kendisinin daha sonra tekrar horasan'a gidip, buradan türkmenlerin anadolu'ya gelmesine yardımcı olduğu rivayet edilir.

-gözcü mahmud,
orhan gazi han tarafından uludağ'ın keşif ve gözetimi ile vazifelendirilen anadolu ereni.

-hatırhoş sultan,
bir rivayete göre asıl adı deveci sultan'dır. buhara'dan gelmiş bir erendir. yıldırım bayezid döneminde yaşamış ve bir iftiraya kurban gitmiştir.

-hatice sultan
bacılar teşkilatı'na mensup kadın eren.

-helvacı bacı,
sarı saltuk ile birlikte rumeli'ye yerleşen çepnilerden olup, sonraları tekrar anadolu'ya göç eden boya mensup olan ve bursa'nın fethinden sonra bacılar teşkilatı'na (baciyan-i rum) dahil olan, bursa'ya göç eden türkmenlere helva yapmasından ötürü bu nam ile anılan türk kadın ereni...
(bkz: bacılar/@protest sanayici)

-karaca ahmet sultan,
şeyh edebali'nin çağrısı üzerine anadolu'ya gelen ve bugünkü yenişehir civarında post seren veli.

-kavacık sultan,
bursa'nın fethi öncesi kendisine saldıran 15 bizans askerini öldürdüğü rivayet edilen, baciyan-i rumlardan olan kadın.

-kaygulu dede,
kayı boyu'na mensup olan, beyce'li eren.

-kutsi dede,
bursa'nın fethi esnasında görev almış ahi ereni.

-mecnun dede,
horasan civarından gelen erenlerden.

-molla fenari,
osmanlı'nın ilk şeyhülislamı olan türkmen eren.

-musa baba,
bursa'nın fethi esnasında uludağ'da post sermiş horasan'lı eren.

-mürsel dede,
uludağ'daki mürseller köyü'ne adını veren ve bursa'nın fethinde görev alan gaziyan-ı rumlardan olan zat.

-okçu baba,
kırklardandır. asıl adı nasreddin olup bursa'nın fethi esnasında surlara attığı ok sayesinde büyük bir gedik açılmış ve türkler ilk olarak bursa'ya bu gedikten girmişler ve bursa'yı fethetmişlerdir.

-pak sultan,
emir sultan'ın kızlarından biridir. bacılar teşkilatı mensubudur.

-pars bey,
bursa'nın fethinden hemen evvel bursa'ya gelmiş horasan'lı veli.

-sancı dede(at dede),
horasan'dan gelen ve hekimlik mesleği ile nam salmış eren.

-seyyid ali,
emir buhari ile birlikte bursa'ya gelen erenlerdendir.

-seyyid nasır,
hz muhammed'in sülalesine mensup olduğu rivayet edilen ve bursa'nın fethi için buhara'dan gelen ahi ereni. çok uzun bir yaşam sürmüş, rivayete göre 2. murad han dönemine dek yaşamıştır.

-seyyid usul,
emir sultan ve seyyid nasır ile birlikte bursa'ya gelen ve bursa'nın fethinde bulunan horasanlı eren.

-siğil dede,
istanbul'un fethi öncesi horasan'dan bursa'ya gelen ve istanbul'un fethine katılan eren.

-somuncu baba,
menşei horasan türkmeni olan ve namını bursa halkını doyurmak için yaptığı ekmeklerden alan ve sırrı açığa çıktığında gaibe karışan eren.

-şeker hoca,
halk arasında şeker hoca olarak bilinen horasan'lı veli.

-şeyh edebali,
osmanlı'nın manevi mimarı olan, osman gazi han'ın kayınpederi olan ve aslen horasan'lı olan eren.
bursa'nın fethi için ve yeni bir türk devleti'nin tesisi için horasan'lı diğer erenleri anadolu'ya davet etmiş ve bursa'nın fethedilerek osmanlı'nın bir devlet haline gelmesine önayak olmuştur.

-tezveren sultan,
asıl adı ataullah olan, horasanlı derviş. türbesi özellikle hanımlar tarafından ziyaret edilmektedir.

-yürüyen dede,
bursa'nın fethinden sonra, ulucamii'yi rüyasında görerek mekke'den geldiği rivayet edilen kişi. daha sonra rumeli'ye geçmiş, uzun süre burada kaldıktan sonra bursa'ya geri dönmüş ve burada vefat etmiştir.

-zerde dede,
horasan menşeili anadolu erenlerindendir.

görüldüğü üzre bursa'nın fethi türk islam dünyası için fevkalade önem arzeden bir olgudur. zira bursa'nın fethi yeni bir türk devleti'nin başlangıcı ve istanbul'un fethi'nin müjdecisidir.
istanbul'un fethinde de yine bu bursa'nın fethinde yardımcı(!) olan horasan'lı erenler'in kurdukları dergahlarda yetişen velilerin ve yine sırf istanbul'un fethi için bu kez akşemseddin tarafından horasan'dan davet edilen erenlerin varlığı göze çarpar.
birinci dünya savaşı sonrası bursa'nın yunan işgaline uğramasıyla birlikte tbmm kürsüsü'ne asılan siyah örtü ile bursa'nın bu kutsiyetine vurgu yapılmıştır aslında...

anadolu'nun türkleşmesi'ne, bursa'nın fethine katkıda bulunanlar sadece veliler-erenler değildir şüphesiz.
edebali'nin çağrısı tüm oğuzlar'a gitmiş, hatta diğer türk boyları, örneğin "kırgızlar" hem iznik'in, hem de bursa'nın fetihlerinde bulunmuşlardır. bunun en önemli delili ise iznik'teki kırgızlar türbesi'dir. anadolu'da bir başka kırgızlar türbesi ise tokat'ın niksar ilçesinde bulunmaktadır.

kırklar'ın bir cihan imparatorluğu kurma projesi bursa'nın fethinden ve edebali'den daha evveline dayanmaktadır.
zira türk derin devleti'nin vazifelendirdiği bir eren olan sarı saltuk'un çepniler ile birlikte rumeli'ne geçişi osmanlı'dan ve kayılar'ın bölgeye gelmesinden çok daha öncedir.
sarı saltuk'un rumeli'deki fetihleri ve burada oluşturduğu koloni osmanlı'nın rumeli'nde yaptığı fetihlerde çok büyük yardımcı unsur olmuştur.

daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz üzre bu kut'lu vazifeye memur edilen kayı'lar işte bu erenler'in yardımlarıyla büyük bir cihan imparatorluğu haline gelmiş ve avrupa'nın içlerine kadar genişlemişlerdir.
(bkz: kayı/@protest sanayici)

bursa'daki erenleri incelerken de bahsettiğimiz üzre bu erenlere yüzyıllar sonra önem veren ve hatta bir çoğunun türbelerini yenileyen ve yaptıran isim osmanlı'nın en kudretli döneminde imzası bulunan bir cihan hakanı olan kanuni sultan süleyman'dır.
o da kayı'ların fetih taktiğini benimsemiş ve horasan'lı bektaşi erenleri fetihlerde vazifelendirmiş ve osmanlı'nın yüzyıllar içinde avrupa'da kalmasına zemin hazırlamıştır.
kanuni tarafından macaristan'da memur edilen "gül baba" bu erenlerin en bilinenlerindendir.

gerek sarı saltuk, gerek daha sonraki veliler ve erenler rumeli'de bektaşiliği yaymış, türk töresi'ni idame ettirmiş ve bu toprakların türkleşmesini başarmışlardır.
ancak sonraki yıllarda değişen sistem ve bu değişkenliğin getirdiği sünnileşme politikasıyla birlikte osmanlı gerçek öğretisinden uzaklaşmış, kut'lu kayı olmaktan çıkmış muaviye dini'ne inanan ve giderek araplaşan bir devlet haline gelmiştir. işte bu milliyet bilincinden uzaklaşma osmanlı'nın hızla çökmesinin temel nedenidir.

görüldüğü üzre türk'ün türk'ten başka dostu olamaz. türkler dar zamanlarında yine kendi milletinden yardım alır, yine küllerinden doğar yine dirilir ve yine cihana hakim hale gelir.
ama bunu kendi başına başarır.
kadınıyla, çocuğuyla, ereniyle...

yeter ki üzerimizden muaviye dini'nin miskinliğini atıp, milliyet bilincimizi kazanalım...
http://tarihturklerdebasl...irklar-horasanli-erenler/