yalan söylemek ile hatalı söylemde bulunmak farklı şeylerdir, burada kılıçdaroğlu bahse konu konuşmasında geçen bedelli hadisesinde o kadar kendinden emin ve o kadar kararlı bir ifade ile beyanat veriyor ki, bırakın yalan söylemeyi, söylediğinde bir yanlışlık olduğunun bile farkında değil! ama yok, kılıçdaroğlu da süper güçleri olan kusursuz dizaynı ve fevkalade güçlü bir belleği olan bir robot zaten değil mi?! pot kıramaz, gaf yapamaz, sürç-ü lisan edemez, hatalı söylemde bulunamaz vs vs benzer insani tökezlemelere açık olamaz! ''bedelli yalanı!'' adı altında kafadan yaftalamak, etiketi koymak ne kolay değil mi? yahu adam kasten yalan söylese ( zaten bedelliden yararlanmayacak olan oğlunu, yükselen anti bedelli zırhı ardına saklama çabasına girse... ) bunun medya tarafından daha dakikasında ortaya çıkarılacağını ve özellikle yandaş medya tarafından anında topa tutulacağını bilmez mi? bu kadar basit koz verir mi karşıtların eline? bre insaf!
editasyon: bu arada bir arkadaş da bahse konu mevzu ile alakalı kendince ortaya attığı bir iddiada chp'nin bedelli için 28 yaş ölçütünü savunduğunu ileri sürmüş! peeh! tam deli saçması. bilgi kirliliği yaşanmaması adına hatırlatmakta fayda var: chp'nin bedelli için savunduğu yaş sınırı 40... işkembeden sallamanın lüzumu yok! )
