bugün

yağmur duasına şemsiyeyle giden hoca

unlu avukat petrocelli nin kaybettiği tek dava...
unlu bir futbolcu karisini öldürmekle suçlanıyordu..futbolcu yakalanmıştı... ama karisinin cesedi ortada yoktu..

duruşma amerikan filmlerindeki gibiydi.. futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu..
kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu:

"sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum.. buna az sonra sizler de inanacaksınız.. neden mi? bakin, simdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin oldurduğu iddia edilen karisi bu kapıdan içeri girecek.. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10..."

bütün jüri kapıya dondu... kimse girmedi içeri.. avukat bir savunma dehasıydı; oldurucu hamlesini yaptı..
"bakin, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz.. çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız.. i̇ste kararı

buna güvenmenizi talep ediyorum.."

jüri, unlu futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı.. mahkeme çıkısında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı:
"10'a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya bakmıştınız.. neden böyle bir karara imza attınız?"
"doğru" dedi jüri başkanı; "ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu !..

kıssadan hisse;

(bkz: adam inanmış beyler)