ülke kalkınmasında eğitimin önemi diye klasik bir başlangıç yapıp da 40 yıllık kahvehane muhabbetini buraya taşımayacağım. bu muhabbetten daha önemli olan nokta şuan öğretmenlerin tam 4 sınıfa ayrılması. şöyle oluyor:
özel sektörde çalışan: benim de bizzat tecrübe ettiğim bir durumdur ki aldığım maaş 900 tl idi. ve ayrıca yol-yemek parasını kendi cebimden veriyordum. yani aylık kazancım 550-600 arasıydı. günlük 11 saat çalışıyor ve nefes almaya fırsatım olmuyordu. heyecanla başladığım mesleğe bu sömürü düzeni ve yorgunluk devreye girince 2.ayımda yalpalamaya başladım. sonra şansım yüzüme güldü ve devlete atandım şimdi devlet öğretmenlerine bakalım:
ücretli öğretmen: yaptığı iş ve çalışma saatleri normal bir öğretmenle aynı olduğu halde maaşı aldığı para 3/1'i kadardır. bir takım sosyal haklardan yararlanamaz. öğretmenler odasında yeri ayrıdır ve adı konulmasa da öğretmen arasında da ücretli-sözleşmeli-kadrolu ayrımı vardır. öğretmen olduğuna pişman olmak ise yerine başka biri atandığı zaman seni kapı dışına koymalarıyla eşzamanlıdır.
sözleşmeli öğretmen: ücretli ile kadrolu arasında bir imtiyaza sahiptir. aldığı maaş kötü sayılmaz fakat sosyal haklar yönünden gerçekten berbat durumdadır. atandığı görev yerinden ayrılıp tayini çıkması imkansıza yakındır. hele ki bu öğretmen evliyse eşini ve çocuklarını yazdan yaza görmek zorunda kalır.
kadrolu öğretmen:öğretmenler içinde en avantajlı konuma sahiptir. ek derslerle birlikte maaşı 2000-2500 arasında değişebilir. sosyal haklar yönünden avantajlıdır. fakat gerek toplum tarafından gerekse meb'deki yetkililer tarafından öğretmenlere karşı açılan bu savaşa anlam verememekteyim. 3 ay tatil yapıyormuşuz öyle diyor meb bakanı... o da herkes gibi haziranda okullar bitip eylülün ortasında açılıyor sanıyor. ama bilmiyor ki 1 temmuz-1 eylül arasıdır tatillerimiz.
ikinci nokta da şu sanki biz öğretmenler çok kolay bir şekilde öğretmen olduk havası yaratılmakta. 4 sene üniversite oku sonra dur yetmedi desinler üstüne 1 sene de formasyon al. ama o da yetmez! içinde her türlü dalaverenin döndüğü kpss belasını atlat hatta atlatmak için en az 1-2 sene bekle. sonra çok şükür atandım diyip görev yerine git fakat o da ne: bir sene de seminer adı altında eğitim gör ve haftasonun elinden alınsın. çok kolaymış değil mi öğretmen olmak?
her nedense öğretmenlerin maaşına ve mesleğine bok atanlar üniversite nedir bilmeyen hatta lise bile görmemiş tipler. eee boşuna dememişler zenginin malı züğürdün çenesini yorar diye...kim ne derse desin dünyanın en güzel mesleğini yapıyorum, adam yetiştiriyorum. bu kadar!