Yazmayayım diyorum da hadi yazayım..
Malum zar malum yere bekareti korumak için değil kadınların birtakım hastalıklardan daha rahat korunabilmesi için yerleştirilmiştir.Amacı 'namus bekçiliği' yapmaktan çok 'hijyen bekçiliği' yapmaktır.
Bu nedenledir ki henüz cinsel ilişki ile tanışmamış gençkızlarımıza düzenli jinekolojik muayne çokça tavsiye edilmez,ancak evlenmiş ya da cinsel hayatı olan kadınlara bu muayne şiddetle tavsiye edilir.
Cinsel organınızı hastalıklardan koruyan bu zarı kaybettikten sonra mikroplara daa açık olursunuz.
Yani zarın 'üretim amacı 'bekaret değildir.
Ancak cinsel ilişkiye girmişliği çoğu zaman ispatlyabildiği için çoğu beyinlerde bekaret=zarın varlığıdır.
E peki çeşit çeşit zar vardır.Aralarında hiç yırtılmayan,en ufak br darbede yırtılabilen(düşme..vs),ancak doğumda ya da ameliyaltla yırtılabilen olduğu gibi,çoğu kişinin doğuştan hiç zarı yoktur.
Hadi bakalım anlayın o zaman eşiniz bakire mi değil mi..
Bekaretin beyinde falan da dğiş,kişinin vicdanında..vs de de değil,tamamen bireyin hür iradesindedir.
Kimsenin hiç kimseye (babası,eşi dahi olsa) bununla ilgili soru sormaya hakkı yoktur.
Elbet babamızı seçemeyiz,henü bu fikri benimseyecek baba çokça olmayabilir,ama evlenme niyetinde olan genç arkadaşlara bu takıntı ile yaşayan adamlardan uzak durmalarını tavsiye ederim.
Evlilik bir anlaşmadır ve kişiler birbirlerine gelecek için söz verirler.
Zaten erkek için de asıl önemli olan,kendinden önce de birilerinin en az kendi kadar sevilebilmiş olmasıdır,bunu hazmedemez.
Bir kadının ahlak bekçiliğine soyunmak ona yapılacak en büyük hakarettir.
Kişi bedenini kimseye zarar vermediği sürece istediği gibi kullanabilir.
