bugün

hayata dair iç burkan detaylar

yazarken bile ağladığım bir nükte:
küçük çocuğun canı tatlı cinsinden birşeyler çekti ve tatlıcıya geldi. bi masaya oturdu ayakları yere bile değmiyordu. üzerindeki kılık kıyafetten belliki fakir bir aile çocuğu ve boyacılık yaparak haşlığını kazanıyordu. alımlı bi bayan mecburi olduğunu hissederek yanına geldi ve buyrun hoş geldiniz ne alırdınız dedi.
çocuk "abla ben tatlı istiyorum ama ne kadar" dedi garson kız biraz surat bükerek "5 lira" dedi küçük çocuk elindeki bozuk paraları tek tek saydı ve hafif buruk bi ifade ile "peki dondurma ne kadar" dedi garson kız sinirli bir şekilde "3,5 lira" dedi çocuk hafif buruk hafif sevinçli "tamam ben bi dondurma alıyım" dedi dondurmasını yiyen çocuk hesabı masaya bırakıp gitti. malzemeleri toplamaya gelen kız gördüğü manzara karşısında kendini tutamayarak ağlamaya başladı. masada 5 lira ve bir not: "abla bahşiş az oldu param yoktu kusura bakma".