hiroshima mon amour

entry18 galeri
    13.
  1. francois truffaut ,jean luc godard ,claude chabrol ve alain resnais gibi yönetmenlerle betimlenen fransız yeni dalgasının en mühim filmlerinden biri.
    datça 'da sinema gönüllüsü bir grup olan datça-betçe grubunun halka ücretsiz olarak yayınlattığı ve o sayede izlediğim alain resnais filmi. tabi daha sonra hayli beğendiğim için dvdsini arşivime kattım.
    filmi izleyeli bayağı oluyor film içi diyaloglar aklımda çok kalmadı. yalnız aklımda yer eden filmin entelektüel zeminiydi. filmin başındaki sevişme sahnesi şiirsellikle bir potada eritilip sanatsal tavrı dışavuruyordu. cidden estetizm kadar şiirsellik, melankoli ve acı harmanlanmış ortaya tadından yenmez bir başyapıt çıkıvermiş.
    film sonrası düşündüğüm tek şey yeni dalga'nın edebiyatın inceliklerine ne kadar örülü olduğunu hissetmem oldu. bir nevi algılamam, chaplin filmlerindeki diyaloglar dönemine göre ne kadar ağırsa, yeni dalga'nın bu mühim meyvesi de döneminin filmi değildi.
    işte yukarıda dilim döndüğünce anlatmaya kastığım bu sinemasal farklılık bu filmin önemini daha iyi ortaya koyuyor. jules et jim'deki boşvermiş rahat tavır burada hiçbir zorlama olmadan rahatlıkla akıp gidiyor.
    kişisel fikrim de sica'nın bisiklet hırsızları 'ndan aşağı kalır bir film olmadığı! buyrun gerisini siz düşünün.
    edit: yukarıda katıldığım bir görüş çıkmış, nitelenmiş. bu film günümüz sinema izleyicisine kuşkusuz ağır gelir. ama bu ağırlık filmin sıkıcı havasından değil son derece üstün bir yapıt olmasında yatmakta. kendisinden 8-10 yıl sonra yapılmış 2001: A Space Odyssey'de entelektüel yapısıyla birikimi, sinefil olmayı, evrensel yaklaşımları masaya yatırmamıza neden olmuştu.(kubrick üstat kabul etmez bu yapıtlarındaki entelektüel tavrın içselleştirilmesini falan) fakat, hiroshima mon amour 50'lerin sonunda yapılmış bir film işte! aradaki fark bu!
    10 üzerinden 8,5!
    edit 2: zaman ayırıp tekrar izlemem gerektiğinin farkındayım. minimal bir serbest çağrışım;
    (bkz: farkındalık)
    3 ...