Sevemeyiz biz Ahmet Necdet Sezer gibilerini..
Makam sahibi dediğin,öyle afilli fifilli arabalara binecek,cami giriş-çıkışlarında ayakkabı bağlatıp yağmurun altında şemsiyesini taşıtacak..Kendi alışverişini kendi yapmayacak,kızı/oğlu bizzat makam sahibinin kendisi gibi hatta hanedan mensubu gibi davranacak,eşleri bir eşarba bilmem kaç bin lira verecek,öyle enstitüden falan giyinmeyecek..Çocukları öyle alelade bir bankada çalışmayacak,gemileri falan olacak.Çalıştığı kurumun yemekhanesinde 'sıradan' insanlarla kuyruğa girmeyecek,düğünü derneği için yollar kapatılacak mümkünse resmi tatil bile ilan edilebilecek!
En nihayetinde bu makamında bir devlet memurluğu olduğunu anlamayacak,gelmişken parsayı toplayayım diyecek,şatafatın dibine vuracak..
Biz severiz arap şeyhi gibi yaşamayı ve de yaşayanı.Gücü bundan ibaret sayarız..
Bu nedenle sevemeyiz sadece işini yapıp çekip gideni..
Haa bir de şortla asker selamlayacak,bu işlerin piri öyle yapardı!!!!