Vakfıkebiri yağıyla, Akçaabatı köftesiyle, Yomrası silahıyla, Arsini delikanlısıyla, Çaykarası uzungölüyle, Sürmenesi bıçağıyla, Ofu hocasıyla, velhasılkelam her ilçesi kendine özgü farklı bir yanıyla meşhurdur benim memleketim, trabzonum.
Halkı yoksuldur, biraz da cahildir. Ama bu asla onların suçu değildir. Yoksuldur çünkü izin vermez koca karadeniz dağları adam gibi tarım yapmaya, fabrika kurmaya. Zaten, devlet de unutmuştur orayı. Çoğu köyüne daha yeni yeni elektrik gelmeye başlamıştır ve hala çoğu köyünde araba yolu yoktur, olsa da yetersizdir. Bu yüzden kendi başının çaresine bakmak zorundadır trabzon insanı. bu yüzden altmış- yetmiş yaşındaki dedeler, nineler hala ellerinde tırpanlarla ot kesmeye koyulurlar yazları, bi de zamanı geldiğinde çay kesmeye... Ama sadece kesmek değildir marifet, bi de o kesilen otların, çayların taşınması lazımdır, yolu olmayan, araba giremeyen, patika yollardan... Yapacak başka birşey yoktur, mecbur vururlar çayı, otu sırtlarına düşerler yola. Başka geçim kaynakları yoktur çünkü.
Bir de cahildir memleketimin insanları. Ama bu da onların suçu değildir. Dedim ya, devlet unutmuştur onları. Çoğu köydeki okullar iki- üç derslikten ibarettir. ve birleştirilmiş sınıflarda okur çocuklar. öğretmenler aynı anda iki sınıfa birden ders vermek zorundadır. yetersizdir yani eğitim. bu yüzden de cahil kalmıştır memleketimin insanları.
Ama hiçbir zaman asi olmamıştır trabzon insanı, bunca zorluğa rağmen. hiçbir zaman ''devlet bize bakmıyor'' deyip de elde silah dağlara çıkmamıştır. ''Ayrı devlet kurmak istiyoruz'' dememiştir. yani kısaca yedikleri çanağa pislememişlerdir hiçbir zaman. Üstelik türk olmayanı da vardır içlerinde. çaykara'da çok vardır rum kökenliler, of'ta çok vardır. ama her türk kadar kadar bağlıdır onlar da bu ülkeye. Çünkü bilirler ekmek yedikleri kapıya ihanet edilmeyeceğini.
''Bir hilal uğruna ya rab, ne güneşler batıyor'' demiş üstat memhmet akif. o hilal uğruna razıdır trabzonlu güneş olup batmaya. sadece o hilalin, o yıldızın, o kan kırmızı bayrağın gölgesi düşsün mezarlarına yeter onlar için. ve belki de en çok bunun için meşhurdur trabzonum. ve belki de bunun için bu kadar üstlerine gelirler, türkiye'nin bir kalesini daha yıkabilmek için.
işte böyledir benim memleketim...
işte böyledir benim memleketimin insanları...
Çamur atanlara inat, adını kirletenlere inat, her zaman kalesi olmaya devam edecektir bu ülkenin.