Hakkında açık mektup kaleme aldığım "günün adamı"dır. Okumak isteyenler için buyursunlar :
"Rutkay Aziz'e Açık Mektup
Rutkay Aziz gibi tipler de işte var bu ülkede maalesef! Ödül törenlerini siyaset arenasına çevirenler falan? Ferhat'ın başına gelenler, cezaevine girmesi, tam bir rezaletttir Türk demokrasisi adına, ben bunu burda en çok savunan, en çok tepki gösteren kişilerdendim. Pankart açtı diye cezaevine girmesi, protesto hakkını kullandı diye, herhangi bir silahı falan da yokken içerde yatması, üstüne üstlük annesiyle açık görüş yapmasına konulan yasak vs.
Sesiniz çok çıkıyor Rutkay bey ama unutmayın ki o çocuklar ilk kez cezaevlerine girmiyor bu ülkede, darbeden çok sonra, sosyal demokrat (!) diye kendini tanıtan nice hükümetlerde ya da hükümet ortaklarında da işkenceye maruz kalıp, dövüldüler, hapsedildiler onlar! O yıllarda neredeydiniz? Şimdi ortam her gün gerginken bu çocukların üstünden yararlanıp prim yapmayı iyi beceriyorsunuz ama? Rutkay bey o çocuklar devrim (!) yapar ya da yapamaz ama siz önce üzerinizde jilet gibi duran, markalı olduğu her halinden belli takım elbisenizi çıkarın ve sizi bugün alkışlamaya gelen ama Aynur Doğan'a Caz Festivali'nde Kürtçe şarkı söyledi diye üzerine yastık fırlatılıp "yuh"lar çekilen burjuva delisi olmuş Beyaz Türkler'inizi de eleştirin de sonra devrimi yapın, başka türlü gerçekten komik oluyorsunuz çünkü! Sizin yaptığınız şey, şu an toplumda var olan kutuplaşmadan nemalanmak, "sanatçı kimliğini"zi bunun üzerinden yeniden yapılandırmaktır. O özgürlük, demokrasi vb. dediğiniz şeyler Kurtuluş, Cumhuriyet vb. filmlerde Atatürk rolü oynamakla tesis edilecek,içselleştirilecek kadar basit şeyler değildir sayın Aziz, bilmiyorsanız öğrenin ve kendinizi ve kendiniz gibi düşünenleri bu milletin hala "çoban"ı olarak görmekten vazgeçin! Ferhat'ın mağduriyetini savunan demokrat bir insan, halkının verdiği karara katılmasa da saygılı olmalıdır. Eleştirebilir ama yeremez, kendini onun üstünde göremez, kusura bakmayın. Siz Aynur Doğan'a o sahnede yastık fırlatan güruhun içindensiniz Rutkay bey, kabul edin ya da etmeyin ama gerçek budur kanımca! O yumuşak ve güzel ses tonunuz eşliğinde, en şık vitrinden fırlama takım elbisenizle "devrim"den bahsediyorsunuz! Kendinizi tabaka olarak üstün gördüğünüz ve imalı bir şekilde aşağıladığınız avam kesime mesaj olsun diye de Charlie Chaplin'den örnekler veriyor, Goethe'den özlü sözler söylüyorsunuz! Sahi siz ne kadar samimisiniz gerçekten? Sanatınıza diyecek bir şeyim yok ama geri kalanına gelirsem : Bütün bu söylediklerim yüzünden o bahsettiğiniz insanlar "devrim" derken inandırıcı olmasa da "samimi"ler ama siz asla değilsiniz, bilesiniz!"
