bugün

nine

rob marshall'ın feci derecede fellini'den etkilenip günümüz seyircisine siyah beyaz sinemanın güzelliğini ve büyük bir ustanın dehasını* inceden hissettirip, sophia loren'in varlığı ve başrol oyuncuları aktristlerin güzel oyuncuklukları ve estetik ötesi seksapalite kokan dansları ile hoş vakit yaşatan filmi.

ama her sahnede insanın gözünün önüne büyük usta fellini'nin muhteşem ötesi sekiz buçuk otto e mezzo filmi gelmektedir. paparazzilerden kaçış ve roma çeşmesi sahnesi de la dolce vita'nın unutulmaz sahnelerini hatırlatır bir nevi saygı duruşudur. dokuz ismi de sanki sekizbuçuk artı la dolce vita'nın iki sahnesi gibidir. o saraghinabölümü ise sekizbuçuk filmine güzel bir selamdır.* ünlü kırbaçlı sahnesi ise tamamen fellini imzası taşıdığından kullanılmamıştır. filmle ilgili tek olumsuz yön sekiz buçuk filminde guido'ya can verenmarcello mastroianni'nin karizmasının yanından yöresinden geçmeyen daniel day lewis'e guido rolünü vermektir. gözler ve ruh hep o karizmatik ve harika oyuncuyu aramaktadır. yani george clooney daha iyi bir seçim olurdu kanımca.

finaldeki tiyatroya has perde selamını muhteşem bir estetik tarzda gerçekleştiren yönetmene saygımız büyük.

hadi avazımız çıktığı kadar yorulana dekcinema italiano*:

http://www.youtube.com/wa...dK9wE3A&feature=share

not: fellini eğer bir yerlerden izliyorsa guido tercihi hariç filmin ruhundan ve harikulade karnaval havasından dolayı muhtemelen filmi ve yönetmeni beğenmiştir.* filmi derinlemesine inceleyince de fellini'nin özyaşamına ait ayrıntılar da örneğin senaryosuz film çekme, çizim yapma, aktris eş* ve birçoğu oldukça hoş oturtulmuş.*

bu da fellini la saraghina sı:

http://www.youtube.com/wa...ZXoyc5U&feature=share