geçen sezon efes pilsen in sadece euroleague karşılaşmalarını seyrettim.* buna dayanarak diyorum ki bence bu adamın dibe vuruşu 3 şubat 2011 real madrid efes pilsen maçı yla başladı. daha öncesinde euroleague top 16 da 2 de 2 yaparak final four kapısını aralayan takımın sırtlayıcısıydı. onun öncesindeki 2010 dünya basketbol şampiyonası ndaki oyunu malum zaten. sonra ne oldu bilmiyorum. efes pilsen ilk madrid maçını efsane şekilde kaybederken, kerem pek iyi oynamadığı maçta son hücumdan da yararlanamadı. ikinci madrid maçında ise tam anlamıyla sıçtı. eski takımı olduğundan mıdır her neyse. yani takım final four u neredeyse garantiliyorken inanılmaz şekilde dışarıda kaldı. sonra perasovic de istifa etti ve efes pilsen sezonu mental olarak kapattı. böyle bir sezondan çıkıp geldi ve toparlanamadı. turnuva boyunca da en kötü oyuncularımızdan. yaşlandı artık ama en azından gelecek sezon tekrar iyi düzeye çıkar umarım. her şeye rağmen şutlarının nasıl bu kadar kötüleştiğini anlamıyorum. hidayet in de en büyük silahıyken, en büyük sorunu oldu şu an. bu kadar olmamalı.
ha şimdi bu adam yerin dibine geçiriliyor. normaldir. neden mi? çünkü bu adam hakkında girilen 9 sayfa entrynin 4 ü geçen sezonki, 4 ü de bu sezonki turnuva esnasında girilmiş. basketbola ilgi bu düzeyde olunca farklı bir şey beklememek lazım.
hatırlatmakta fayda var yine de. avrupa basketbolunun en iyi kulüplerinden real madrid de 2 sezon oynamıştır. 1 uleb cup, 1 ispanya ligi, 4 türkiye ligi şampiyonluğu ve avrupa, dünya basketbol şampiyonalarında final görmüştür.
o değil bi' engin atsür vardı. n'oldu ona? neden sadece 2 guardımız var?*