bugün

varoluşçuluk

varoluşçuluk ve geçmiş ilişkilendirilmiş ancak varoluşçuluğu varoluşçu olarak nitelendirilen yazarlar-düşünürler dahi bir kalıba sokamazken ele geçen bir iki kitapla ve sözle tanımlamaya kalkmak ne kadar doğrudur bilinmez. ve söylendiğine göre varoluşçuluk karamsar bir havadaymış. neyse bu gibi yavan düşüncelerle bu felsefeyi eleştirmek bir nevi cahil cesaretidir bence. ancak bilinmelidir ki varoluşçuluk bu kadar basit kalıplar içerisinde yer almamaktadır. varoluşçuluk varlığı sorgulamaktır ve var olanı sorgulamaktır. bununla birlikte anlam'ı sorgulamaktır ve buna göre ontolojik çıkarımlar-yorumlar getirmektir. fenomenleri-numenleri hattası epistemeleri sorgulamaktır. bukowski gibi nietzsche gibi kundera gibi aslında "varoluşçu" ya da bu çizgide değerlendirilmeyecek kişilerle ilişkilendirilmesi bu felsefenin gerçekten ne kadar çetrefilli olduğunu bize tekrar göstermektedir. thales'ten bu yana ve daha öncesinde sorulan soruları "modern insanın" diliyle ve bireyselliğin de katkısıyla tekrar sormaktır. ve tekrarlıyorum varoluşçuluğun geçmiş ya da gelecek gibi fazlasıyla basit "olgularla" işi yoktur o ancak tablonun tümüyle ilgilenir ve buna göre kalemini oynatır. saygılar.