kişiler hukukuna yenilikler getiren fakat uygulamada sıkıntılar yaşanan kanundur. http://www.mevzuat.adalet.gov.tr'den alıntıdır. karakter sıkıntısından dolayı part part atmak durumundayım. belki bazı yazarlarımıza yararlı olabilir.
i. hak ehliyeti
madde 8.- her insanın hak ehliyeti vardır.
buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler.
ii. fiil ehliyeti
1. kapsamı
madde 9.- fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.
2. koşulları
a. genel olarak
madde 10.- ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.
b. erginlik
madde 11.- erginlik onsekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.
evlenme kişiyi ergin kılar.
c. ergin kılınma
madde 12.- onbeş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir.
d. ayırt etme gücü
madde 13.- yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.
iii. fiil ehliyetsizliği
1. genel olarak
madde 14.- ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.
2. ayırt etme gücünün bulunmaması
madde 15.- kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukukî sonuç doğurmaz.
3. ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar
madde 16.- ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.
ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar.
iv. hısımlık
1. kan hısımlığı
madde 17.- kan hısımlığının derecesi, hısımları birbirine bağlayan doğum sayısıyla belli olur.
biri diğerinden gelen kişiler arasında üstsoy-altsoy hısımlığı; biri diğerinden gelmeyip de, ortak bir kökten gelen kişiler arasında yansoy hısımlığı vardır.
2. kayın hısımlığı
madde 18.- eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur.
kayın hısımlığı, kendisini meydana getiren evliliğin sona ermesiyle ortadan kalkmaz.
v. yerleşim yeri
1. tanım
madde 19.- yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.
bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz.
bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz.
2. yerleşim yerinin değiştirilmesi ve oturma yeri
madde 20.- bir yerleşim yerinin değiştirilmesi yenisinin edinilmesine bağlıdır.
önceki yerleşim yeri belli olmayan veya yabancı ülkedeki yerleşim yerini bıraktığı hâlde türkiye'de henüz bir yerleşim yeri edinmemiş olan kimsenin hâlen oturduğu yer, yerleşim yeri sayılır.
3. yasal yerleşim yeri
madde 21.- velâyet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. diğer hâllerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır.
vesayet altındaki kişilerin yerleşim yeri, bağlı oldukları vesayet makamının bulunduğu yerdir.
4. kurumlarda bulunma
madde 22.- bir öğretim kurumuna devam etmek için bir yerde bulunma ya da eğitim, sağlık, bakım veya ceza kurumuna konulma, yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz.
i. vazgeçme ve aşırı sınırlamaya karşı
madde 23.- kimse, hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemez.
kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlâka aykırı olarak sınırlayamaz.
yazılı rıza üzerine insan kökenli biyolojik maddelerin alınması, aşılanması ve nakli mümkündür. ancak, biyolojik madde verme borcu altına girmiş olandan edimini yerine getirmesi istenemez; maddî ve manevî tazminat isteminde bulunulamaz.
ii. saldırıya karşı
1. ilke
madde 24.- hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.
2. davalar
madde 25.- davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır.
manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.
davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir.
iii. ad üzerindeki hak
1. adın korunması
madde 26.- adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir.
adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.
2. adın değiştirilmesi
madde 27.- adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.
adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.
ad değişmekle kişisel durum değişmez.
adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.
i. doğum ve ölüm
madde 28.- kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.
çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.
ii. sağ olmanın ve ölümün ispatı
1. ispat yükü
madde 29.- bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse, iddiasını ispat etmek zorundadır.
birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır.
2. ispat araçları
a. genel olarak
madde 30.- doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur.
nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir.
b. ölüm karinesi
madde 31.- bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.
iii. gaiplik kararı
1. genel olarak
madde 32.- ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
yetkili mahkeme, kişinin türkiye'deki son yerleşim yeri; eğer türkiye'de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
2. yargılama usulü
madde 33.- gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.
mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.
bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.
3. istemin düşmesi
madde 34.- gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik istemi düşer.
4. hükmü
madde 35.-ilândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.
gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.
i. sicil
madde 36.- kişisel durum, bu amaçla tutulan resmî sicille belirlenir.
bu sicilin tutulmasına ve zorunlu bildirimlerin yapılmasına ilişkin esaslar, ilgili kanunda gösterilir.
ii. görevliler
madde 37.- kişisel durum sicili, devletçe atanan memurlar tarafından tutulur. sicil kayıtlarını tutmak ve örnek vermek bu memurların görevidir.
yabancı memleketlerdeki türkiye temsilcilerine, dışişleri bakanlığının önerisi, i̇çişleri bakanlığının katılması ve başbakanlığın onayı ile nüfus memurluğu yetkisi verilebilir.
iii. sorumluluk
madde 38.- kişisel durum sicilinin tutulmasından doğan zararlar, kusurlu memura rücu edilmek kaydıyla, devletçe tazmin edilir.
tazminat ve rücu davaları, kişisel durum sicilinin tutulduğu yer mahkemesinde açılır.
iv. düzeltme
1. genel olarak
madde 39.- mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.
2. cinsiyet değişikliğinde
madde 40.- cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır.
verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.
i. bildirme
madde 41.- doğumlara ilişkin bildirimler ve kimliği bilinmeyen bulunmuş çocuklar hakkındaki işlemler ilgili kanun hükümlerine göre yapılır.
ii. doğum kütüğünde değişiklikler
madde 42.- kişisel durumdaki değişiklikler, özellikle evlilik dışı bir çocuğun tanınması veya hâkimin babalığa karar vermesi, soybağının düzeltilmesi, evlât edinme ya da bulunmuş bir çocuğun soybağının belli olması, ilgili kanun hükümlerine göre kütüğe işlenir.
i. ölümün bildirilmesi
madde 43.- ölümlere ilişkin bildirimler ilgili kanun hükümlerine göre yapılır.
ii. cesedi bulunamayan kişi
madde 44.- bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde ortadan kaybolursa cesedi bulunamamış olsa bile, o yerin en büyük mülkî amirinin emriyle kütüğe ölü kaydı düşürülür.
bununla birlikte her ilgili, bu kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebilir.
iii. gaiplik kararı
madde 45.- gaiplik kararı, hâkimin bildirmesi üzerine, ölüm kütüğüne kaydolunur.
iv. değişikliklerin kütüğe geçirilmesi
madde 46.- tescile esas olan bir bildirimin doğru olmadığının tespit edilmesi veya kime ait olduğu bilinmeyen cesedin kimliğinin belli olması ya da gaiplik kararının kaldırılması sebepleriyle zorunlu olan değişiklikler, ilgilinin kütükteki kaydının düşünceler sütununa yazılarak yapılır.