ferda

entry16 galeri
    10.
  1. Gazi Mustafa Kemal Paşa bir gün vapura biner ve gençlerin bir arada olduğu tarafa doğru yönelip arkalarındaki sıraya yerleşir. Bir süre onları izledikten sonra gençlere; "aranızda edebiyat ve şiirle ilgilenen var mı?" diye sorar. gençlerden biri el kaldırır. Paşa dönüp, "bize bir şiir okur musun?" diye sorar. "Tabi ki paşam" yanıtını alınca paşa hemen hangi şiiri okuyacağını sorar. çocuk "ferda" cevabını verince paşa şu karşılığı verir; "o şiiri ben okurum..."

    ferda (yarın)

    ferda senin, senin bu teceddüt, bu inkılap..
    her sey senin değil mi ki zaten? sen ey şebab,
    ey çehre-i behic-i ümid, işte makesin
    karşında: bir sema-yı seher, saf ü bi-sehab
    aguş-ı lerze-darı açık bekliyor.. şitab!
    ey fecr-i hande-zad-ı hayat, işte herkesin
    enzarı sende; sen ki hayatın ümidisin.
    alnında bir sitare-i nev, yok, bir aftab,
    afaaka doğ. önünde şu mazi-i pür-mihen
    sönsün müebbeden!..

    sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün
    cennet kadar güzel vatanın var. şu gördüğün
    zümrüt bakışlı, inci şetaretli kızcağız
    kimdir bilir misin? vatanın.. şimdi saygısız
    bir göz bu nazlı cehreye- allah esirgesin-
    kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?
    ister misin şu ak sakalın pak-ü muhteşem
    pişani-i vakaarına -bir kirli el demem-
    hatta yabancı bir el uzansın? şu makberi,
    razı olur musun taşa tutsun şu serseri?..
    elbette hayır, o makber, o pişanı-i vakur
    kudsi birer misal-i vatandır; vatan gayur
    insanların omuzları üstünde yükselir

    gençler; bütün ümid-i vatan şimdi sizdedir

    her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin
    lakin unutmayın ki zaman tünd ü mutmain
    bir hatve-i samüt ile takib eder bizi
    önden koşan, fakat yine dikkatle her izi
    ta'mika yol bulan bu yanılmaz muakibin
    şermende-i itabı kalırsak yazık!.. demin
    "ferda senin" dedim, beni alkışladın; hayır
    bir şey senin değil, sana ferda vediadır;
    her sey vediadır sana ey genç, unutma ki
    senden de bir hesap arar ati-i müşteki
    maziye şimdi sen bakıyorsun pür-intibah
    ati de senden eyleyecek böyle iştibah
    her uzvu girdibad-ı havayiçle sarsılan
    bir neslin oğlusun; bunu yad et zaman.
    asrın unutma, barikalar asr-ı feyzidir;
    her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir.
    bir ufk-ı i'tila açılır, yükselir hayat,
    yükselmeyen düşer: ya terakki, ya inhitat!...
    yükselmeli, dokunmalı alnın semalara;
    doymaz beşer dedikleri kuş i'tilalara.
    uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, bağır;
    durmak zamanı geçti çalışmak zamanıdır.

    tevfik fikret
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük