bugün

beşar esad

kendisi suriyede %10'luk bir pupülasyona sahip olan nusayri mensubudur. ülkeyi yöneten bu %10'luk nusayrilerdir ve büyük bir zulüm uygulamaktadırlar; fakat esad bir antisiyonist'tir. bu sebeple son dönemde yapılan katil esad, hain esad diye bağıranların dolmuşuna gelmemek gerekir, zira katlettikleri batı desteği ile ayaklanma çıkaranlardır. anlayacağınız suriye meselesi aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık vaziyetinde bir durumdur, fayda bakımından ise esad'ın kalması daha iyidir. tam batıcı yeni bir rejimin daha yanı başımızda olmasındansa, anti-siyonist esad'ın orada gücü elinde bulundurması yararımıza olacaktır.

Aradan geçen yaklaşık yedi yıllık sürenin ardından edit: türkiye, arap baharı’nın bariz batı manipülasyonlarına açık bir hareket olmasına mukabil amerika’nın dolmuşuna gelerek esad’ın gitmesi için çaba sarfetmiş ve suriye meselesinin kızışmasına tuz-biber eklemiştir. Bundan yedi sene evvel söylediğimiz gibi; tam suriye’de tam batıcı-siyonist destekli bir rejim teşekkül edecekken uyanan türkiye nihayet esas düşmanın kim olduğunu görmüş ve anti emperyalist bir mücadeleye girişmiştir. Anti emperyalist bir mücadele verebilmenin yolu ise devletleri emperyalizme teşne bir vaziyete getiren düzenin prangalarından kurtulmak adına inkılaplar gerçekleştirmekten geçer...