bugün

barda

--------------------------------------------------- izleyenler için-----------------------------------

(bkz: işte bu)

evet işte bu! tam tamamiyle bu... toplumsal statü denilen olguya karşı intikamdır bu!.. film bittikten sonra, gözümüzün önünden neler geçirdik? nasılda başka birilerine "kro", "ığğğ öküzlere bak" dediğimiz anlardaki insanların nasılda çaresizliklerinin arasında bu olmamışlık durumuna karşı intikam için neler yapabileceğine ağzımız açık şahit olduk.şiddet, işte en çaresizlerin elindeki güç! bir anda susturuyor sizi silahın o soğuk "şlak, şlak" sesleri... işte artık teslim oldunuz o kro o hayvan dediğiniz insanlara... artık kendilerini sizden üstün gördüler işte sonunda yapabildiler işte, elindeki tek alternatif olan bu hayvanlıkla bunu sağladılar..

bu kadar basit işte.. hayatın dengesizliğindeki durum, eğlenceli hayat sürerken birilerinin, bir başka sınıfa ait insanlarla aynı ortamda bulunmanın getirmiş olduğu rahatsızlık, işte bu rahatsızlık değil mi? hakimin sorduğu "cezanız verildi ama merak ediyorum neden?" demesinin cevabı.. bu değil mi? küçük şehirlerlede bulunan üniversite etrafındaki cafelere "sadece öğrenci girebilir" yazısı.. bu değil mi? "damsız girilmez" ya da damsız olsada "tip"i müsaitse girilebilir durumları...

"futbol asla bir futbol değildir" müthiş bir kurgu, işte futbol örneği, statün ne olursa olsun, istersen 5 üniversite bitirmiş, eğitimli, süper zeki bir adam olsan bile karşındaki insanla futbol sayesinde eşitsin.filmde hadi futbol oynayalım diyenler ezebilecekleri tek yer olarak yine o sahaya koştu ama top geçer adam geçmez mantığıyla yenilmeye mecali kalmamışcasına yine şiddetle o sorunu çözdüler...

peki bu nedenler bu insanların bunu yapmalarını meşru kılar mı? şiddetle hayır... ben sebeplere iniyorum, deşiyorum biraz filmi..

bizim gibi olanlara karşı sempati duymak, ve bir başkasının konuşmasındaki bozuk diye, sarı pantolon giyiyor diye bir başkasına "öküz" "kro" diyorsanız işte sizde bu filmin küçük bir aktörüsünüz...

filmin soundtracklerindeki enfes bir parçanın sözleri

dediler ki hayat güzel eğriyi doğruyu bilenler
dediler ki umut sürer insanları seversen eğer
dediler ki hayat kısa eğer mutluluklar olmasa
dediler ki kalmaz yanına yaptıkların bu dünyada

iyiler kazanır, kötülükler kazanır dediler
mutlu olmak için, mutlu etmek yeter dediler..

tekrar gözden geçirdim yalan söylemişler
tekrar gözden geçirdim yalan

son olarak; serdar akar; yine enfes bir bakış açısı, atlama yapılmış diye korkarken filmin sonuna doğru şak! diye o boşluğu kapatman ve yine kusursuz bir akışkanlıktaki film. (bkz: büyüksün baba)
nejat işler ; mustafa hakkında herşey'den sonra yine enfes bir oyunculuk. (bkz: yola devam)
selim demirdelen ; gerek soundtrackler gerekse filmdeki konumlandırmalar enfes.. (özellikle ceza evi sahnesinde ki müzik, keşke o müziğe ulaşabilme şansım olsa)
sezen aray; seni ilk defa fark ettim sinemada güzel kız, msn adresini istiyorum

--------------------------------------------------- izleyenler için----------------------------------------------------------------
tanım: bir yandan şiddete karşı nefretle baktıran ardından şiddeti uygulayanlara şiddet uygulandığında "oooohhh" dedirttiren film.