Yıllardır sorduğum sorulara cevap bulamadığım için benim de içinde bulunduğum düşün şeklidir.
Yaratıcı bir güce mutlak inanırsınız,ancak bu gücün değişik dönemlerde farklı ibadet biçimleri öngörmesini ve O'na ulaşmak için farklı yolları tek kılıp, her zaman bir önceki yolu 'günah' bildirmesini anlayamazsınız.
ille de bir yol benimsemek gerekmediğini farkedersiniz sonra onu anlayabilmek için.
ilahi dinler öncesi insanların doğayı kavrayış biçimlerindeki 'tanrı' nın aslında ilk başından beri en güzel anlatım olduğunu düşünürsünüz.En küçük bir böcekten kocaman bir evrene kadar herşeyin mükemmel uyumuna hayran kalırsınız,anne karnına düşen yavrunun eşşsiz birşekilde ilmik ilmik işlenip müthiş bir denge ile ortaya çıkışında bulursunuz allahı ve doğadaki tüm bu denge yaratıcı gücü anlatır size.Ancak O'nu anlamak için bir takım kurallara ya da yasaklara-günahlara-sevaplara ihtiyacınız olmadığını düşünürsünüz.Ve tanrının dine ihtiyacı olmadığını da düşünürsünüz..
Dini 'tanrıya ulaşmada bir yol' olarak tanımlarsak Allahın bir yol öngörmediğini düşünürsünüz,buna ihtiyacı da yoktur.Önemli olan iyi olmaksa bunu nasıl yaptığınızın da önemi yoktur.
Hala cevaplayamadığım sorularım var,ancak yaratıcıya ne kadar çok inanıyorsam,ilahi bir dine olan inancım da sanırım hergün bir o kadar azalmaktadır.