diziden önce keşfedemediğim. hatta diziyi çok sevmeme rağmen kitabını acaba? diyerek okumayı da erteledim. nedeni malum. neticede kitaptaki kahramanları okudukça gerisi hayalgücünün harmanına kalmış. erdal beşikçioğlu gibi bir oyuncudan sonra artık hayalgücünü siktiret, sanki diziyi yaşıyormuşsun gibi oluyor. işte bu çok gıcık.
ama aldım yine de elime, karakterleri bir de ondan dinlemek gerekir diye. dinledim de, 28 saat içinde yaladım yuttum. akıcı, heyecanlı, basit apaçık bir dil. zaten falasını da beklememek gerek ya.mekanların neredeyse hepsi tanıdık. bir de yazarla aynı dönemde dil tarihte olduğunu düşününce, heyecan daha da artıyor. yani okumamak aptallık olurdu.
ama. işte ama. ulan neden daha önce keşfedemiyorum ben böyle herifleri yahu? valla kendime gıcık oldum ya.