işte budur aslında benim de dahil olduğum laik kesimi bu kadar itici,bu kadar antipatik yapan.
Kırmızı rujlarını sürüp,boyalı saçlarla herşeye karşı çıkarken 'ama biz layik kadınlarız' diyenleri seyrettikçe içim bulandı hep.
Soru:içki yasak mı?'
Cevap:'Türkiye laayiktir',
Soru:'Ama şort giyelim,'
Cevap:'laayik kalacak'
ideolojinin temel esaslarından çok, kitlelere anlatımında anlatıcıların da önemi büyüktür.Temeli çok sağlam olan bir fikri,düşünceyi..vs öyle bir kişinin eline verir ve öyle bir topluluğun savunmasına göz yumarsınız ki,henüz halka anlatamadan çürümesine sebebep olursunuz.
ikide bir ortaya kendilerini atıp 'Laaayiikiz' diyenler buna en önemli örnektir.işte yazarın kafasını karıştırmış olan da belki bu kitleye bakıp laiklik yorumu yapmaktır diye düşünmekteyim.
Laik yapı;tamamen devlet teşkilatlanması ile ilgilidir.Çok kabaca ve adeta ilkokul seviyesine göre anlatırsak;din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.Laik olan devlet yapısıdır.Devletin anayasal hukuk sistemi üzerinde dinin söz hakkı olmaması durumudur.Bireyler laik olmaz,laik yapıya inanırlar.Devlet teşkilatının,yapılanmasının dini kurallara göre değil de modern hukuk yapılanmasına göre düzenlenmesidir.Bu sisteme göre,kabaca anlatırsak,devletin dini yoktur.Türkiye Cumhuriyeti Devleti;'Devletin dini islamdır' maddesini anayasadan 1928 yılında çıkardığı anda bu yapıya adım atmıştır.
Laik devlet, tüm inançlara eşit mesafede olmalıdır.Tamamen sünni bir yapılanma olan Diyanet işleri zannımca bu durumda sıkıntı yaratmaktadır,ancak ülkedeki cemmat ve tarikatların yolu da bu şekilde kesilebilmektedir.
Devletin laik yapıyı benimsemesi demek,atesit,dinsiz bir yol izlemesi demek değil,ülke içerisinde her inanç sahibinin inacını da rahat bir ortamda yerine getirecek durum ve güvenliği sağlaması demektir.Hiçbir baskı altında kalmadan bir müslüman nasıl ezan sesine uyarak namaza gidebilmeliyse,kilise de çanını aynı şiddet ile çalabilmelidir.Laik devlet tüm ibadethanelerin güven içinde faaliyet göstermesini sağlamaladır ve bunu yaparken de ülkesinin çoğunluğunun bağlı bulunduğu dini ayırmamalı hepsine eşit mesafede durabilmelidir.
inanç sahipleri ibadethanelerine farklı ibadete çağrılış yöntemleri ile gidebildikleri gibi,inanmayanlar da inançsızlıklarını yaşayabilmelidirler.
Laik devlet yapısı dinsiz bir halk öngörmez.Laik devlet; her inanca saygılı ve eşit mesafede duran devlettir ve bu devlet içinde ezan sesi,çan sesi..vs de olağandır.
Tüm bu sistem ..vs anlatımlarının dışında ,kaldı ki gelenek denen bir durum vardır ki,bugün en modern ülkelerin bile sığındığı yegane limandır.