bugün

çınar ağacı

tamamen yurdumuzun bir yarasını konu almış, birazcık abartılarak ve mantık hataları ile süslenmiş bir filmdir. beklentilerimizin karşılığını alamayacağımız bir senaryo. neden mi? çünkü; annelerimize diye bir ithaf ile başlıyor film. bu bizim alanımıza girmeyecek derecede sığ kalıyor. en azından yaşları 20-30 yaş arası insanlar için değil mi?

hayır film gerçekten günümüzün gençlerinin arasındaki anneye kim bakacak kavgasını, vicdan huzursuzluğunu, annelerin hakkının nasıl yendiğini anlatıyor. belki milyonlarca film çekilmiştir bu konu ile ilgili ama, diyeceğim şu ki; çok güzel bir aile filmi. özellikle anne babasını üzerlerinde yük hisseden insanlarımız için.

anneannem bizimle kalıyor. yaklaşık 19 yıldır. odamızı paylaşıyoruz onunla. evin üçüncü, en büyük kızı o. annem tek çocuk ve anneanneme bakacak başka bir çocuk yok ortada. elbette sıkıntılarımız oluyor. yaşlandıkça çocuklaşması, inatlaşması, yaşı ilerledikçe akıl almaz bir derecede artan hafızası ve sürekli geçmişten konuşma isteği bazen biz torunlarını sıkıyor. ama her şeye rağmen iyi ki bizimle diyoruz. çok uzun zamandır düşünüyorum acaba vefat etse neler olur diye. bu filmi izleyince daha bir düşüncelere daldım. üzülürüm hem de çok fazla. çok da ağlarmışım şimdi anladım. ufacıktım bizim evimize geldiğinde ve 19 yıl azımsanacak kadar az bir süre değil.

filmin konusundan dışarı çıktım ama ben kalabalık bir aile olmasak da bizi gördüm bu anane filminde. zamanınızın fazla olduğunu düşündüğünüz bir an, böyle bir durumun içinde iseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.

he unutmadan;

--spoiler--
uyuma anane ben çok korkarım
--spoiler--