Öncelikle temiz olmak için parfüm ya da deodorant gibi modern araçlara gerek yoktur.Sadece sabun ve su ile temizlik sağlanabilir.Bahsi geçen ter kokusu ise,terlemek,tıpkı işemek kadar doğal bir eylemdir.Köylünün ter kokması ise genellikle tarım ve hayvancılıkla geçim sağlamalarından kaynaklanır.Masabaşı iş yapan çoğu insanın da ter koktuğunu düşünürsek bunun çağdışı olmakla bir ilgisi olmayacağını hemen anlayabiliriz.Bizim 'biricik çağdaş yaşamlarımız' da görsel kirlilik yaratmazlar.Evet belki zara,mango..vs den giyinmezler ancak onlar da muhtemelen bizlerin 2 hadi bilemedniz 3 nesil öncemiz gibi yaşıyorlardır.Büyükşehirde kök salmadığımız kesin.Muhtemelen herbirimiz Anadolu'nun değişik ilçelerinden,köylerinden çıkabilmiş şanslı dedelerin torunlarıyız.Babaannemin zeytin toplamaktan nasırlaşan elleri ve 'yarattığı görsel kirlilik' i pek umursamadan Bursa'nın minicik bir köyünde dedemle birlikte kıyafetten ziyade eğitime önem verebildikleri için örneğin ben,bugün bir üniversite diplomasına sahip olabildim.insanlar kokarlar ve keşke herbirimizin işi üzerimize koku olarak sinse.Sanayii de oto tamir eden usta da yağ kokar mesela,demirci demir tozu kokar,temizlikçi çamaşır suyu..Annem de ev kokar,badanacı boya kokar..Ve nihayetinde köylü toprak kokar,hayvancıysa hayvan kokar.Tüm bu kokular yaz vakti buram buram mangal yakıp rakı açmışken,o köylünün emeği ile soframıza gelen eti cızırdatırken aklımıza gelmez,pazar domatesini,kuruasulyeyi,binbir çeşit tahılı sofrada afiyetle yerken emekçi köylü kokusunu düşünmeyiz.Emekleri nedeni ile üzerlerine sinen kokuyu kutsal saymayız da 'çağdaş yaşamımıza' girmelerine izin vermeyiz.Sadece şehirlerde yıkanılır oysa,sadece biz biliriz temiz kokmayı.O kocaman lokantalarda burnunu karıştırıp servis yapıyordur garson ama etikete bakarız,sanki tüm şehirliler bir olup hergün bir hamamı ziyaret ederiz.Trakya'nın da köylüsü de temizdir çoğu şehirliden Ege'nin,Karadeniz'in ya da Doğu'nun köylüsü de.Köylü olmak bir seçim değildir.Köylü doğulur.Şanslı olan,ailesi tarafından okutulan,iş buşabilen kendini merkeze ilerletir.Yanlış olan bir durum değildir köylü olmak ya da toprak/hayvan kokmak.Yanlış olan ukala şehirli edası ile' buralar bizim hadi dönün köyünüze' diyebilmektir kendimizin köklerini unutarak.Kokmak da ayıp değildir,hele yaptığımız iş gibi kokmak.Tam tersi işimizin üzerine sinmesi onurdur,ayıp olan tüm bunları 'diğerleri' gibi görüp 'kirlilik'olarak adlandırabilmekir.