bugün

hrant dink

ermeni soykırımı iddialarını desteklemesi, istiklal marşının bölücülük yaptığını belirtmesi eleştirilebilir. ermeni soykırımı da asılsız bir iddiadır, ancak bir insanın öldürülmesi için yeterli mi bunlar. "polatçılık" oynayan bir çocuğumuz vurdu anlaşılan, şu ana kadar böyle belirtilmekte..
papazı vuran çocuğun ailesinin nasıl bir tepki gösterdiğini biliyoruz, keza alparslan arslan ın ailesinin tepkisi de akıllarımızda. şimdi bu çocuk için farklı bir tepki beklemek olanaksız hale geliyor, tabii bekleyip göreceğiz. insan "komplo mu acaba, ortalığı karıştırmak için" demekten kendini alamıyor. ama tarihimiz bize öyle örnekler gösteriyor ki, komplo beklemek neredeyse iyimserlik oluyor.
adam -haklı veya haksız- ermenileri öldürdüğümüzü ve soykırım uyguladığımızı söylüyordu. biz de "yok öyle birşey" diyorduk, şimdi ne oldu, kim haklı çıktı. olacak iş değil, ama belki de olacak iş bu, biz farklı bir şekilde sorun çözemiyoruz. adamın yanlış davası, yine bizim tarafımızdan haklı olarak görülmesine yol açacak, avrupa dan aynı şekilde üstümüze gelinmesini sağlayacak ve hatta kendi insanımıza bile anlatamayacağız, soykırım uygulamadığımızı. inandırıcılığımız nasıl kalabilir bu durumda, kendi ipini çeken bir millet olarak.
adam evet ermenileri öldürdüğümüzü söylüyordu, sonu farklı kapıları da açıcak olsa, "ben sadece bunu ifade edebilmeyi istiyorum" diyordu ve aynı adam fransa da çıkan saçma sapan kararı protesto etmek için, ifade özgürlüğünü kaldıran "ermeni soykırımı" kararının alınması durumunda önce kendisinin fransa ya gideceğpini ve sırf ifade özgürlüğünü savunmak için görüşlerinin tam tersini söyleceğini ifade etmişti. biz, bize göre haksız olan ancak kendince bu denli mert olan bir adamı öldürdük, yazık, sadece hrant dink e değil ayrıca bize...