sozluk adına utanc duydugum zirvedir...
inci sözlük yazarlarını maskeleriyle birlikte organize olmuş halde görünce, üstüne üstlük, yürüyüş esnasında bile entry girdiklerine şahit olunca, içim çok burkuldu be sözlük. nerde bizim gençlik dedim... nerde bu devlet, nerde bu millet dedim sessizce. bir gözüm t bag'i aradı... evvelden tanıdığım tek yazar oydu çünkü. günahını almayayım, ama göremedim. dikkat çeken görünümüyle narsil'e yanaştım (bkz: vuvuzela) (bkz: bisiklet), o da kimseyi henüz görmediğini söyledi.
sonra bi ara incicilerin yanına yanaştım, "ulan" dedim, "bizim sözlük çok fena yalan oldu bea" ... "hangi sözlük, ekşi mi?" diye sordu eleman. "yok, uludag" dedigim anda yanımda büyük bir pankartın bir ucundan tutan genç, "aaaa uludag mı, ben de uludaglıyım" dedü. kendisinden özür diliyorum, zira nickini söylediğinde gürültüden duyamadım.
bir yandan kızdım, bir yandan da "amaaaan be, siktiret aq" dedim içimden. yaktım bir sigara, bağırmaya devam ettim.